uzun bir otobüs yolculuğu idi ve ben yolculuk esnasında hiç uyuyamadığım için, çok çay kahve içerim.
esenlerden otobüse bindim koltuğumda oturup gazetemi okuyorken muavin geldi. abi şurda iki dakka kestireyim kaptan gelince bana seslen sana zahmet dedi. tabi dedim. ancak ben orta kapı hizasında oturuyorum, salak gitti 5 sıra önüme yattı. tabi kaptan geldi o esnada ve onu öyle görünce hokkalı bi tokat yapıştırdı çocuğa. üzüldüm.
neyse yola çıktık. saatler geçti muavinde hiç bir hareketlenme yok. hiçbir servis yapmıyor. velasıl kelam sonunda kaptan kahve istedi. muavin de kahvesini hazırladı tam götürecek kahveyi, aksırdı. burnunu sildi ve aynı peçeteyle bardağın tepesinden tutup kaptana götürdü.
o manzarayı görünce bırak çayı, kapalı su bile istemedim.