olmadığı iddia edilen şeyin olmamasına yönelik harcanan kanıt çabası hem fizik kuralları, hem mantık itibariyle, hem hukuki hem de felsefik olarak muhaldir. ıspat, var olana dair yapılan bir argüman sunumudur. elma vardır dersiniz arka cebinizden çıkartıp bunu ıspatlarınız ama elma diye bir şey yok derseniz, bunun olmadığını ıspat edebilmek için elmanın olmadığı bütün alanın elmasızlık halini ıspat etmek zorunda kalırsınız. çünkü kanıtlanan şey, onun varlığından doğrudan ya da dolaylı etkilenen tüm çevresi itibariyle kanıtlanmış olur. tüm kainatın elmadan mahrum olduğunu ve elmanın olmaması durumunu, tüm evrenin adım adım elmayla olan ilişkisizliğini kanıtlama zorunluluğuna götürür. adli iddia ve bu iddiaların ıspatı da müspet (pozitif-var olma durumu) hal üzere tartışılır. suçlunun suçu işlemesi durumuna yönelik deliller sunulur ve bunlar ıspat hükmündedir. bu adam evimi soydu diyen müştekinin iddiası zayıf olsa bile, zanlının avukatının, öyle bir şey olmadı demesine göre karar verilmez; zira milyon tane adam biz görmedik dese bile bir tek kişi olaya şahit olsa o milyon adamın şahitsizlikleri boş hükmündedir. çünkü olmamış ve yok kabul edilene değil, olan ve var kabul edilene dair ortaya konan şeye ıspat denir.