bu beyanda bulunan kişi kendisini "müslüman" olarak tanımlıyorsa, yaşadığı müslümanlığı ve inandığını iddia ettiği allah'ın aşağıda belirtilen ayetlerinden habersizdir ve ciddi bir "rab" sorgusuna" ihtiyacı vardır;
"Görüp anlamadın mı ki Allah gökleri ve yeri, hikmetle ve ciddî bir maksat için yaratmıştır. Eğer dilerse sizi ortadan kaldırıp yepyeni bir halk getirir. Allah'a göre bu, sözü edilecek bir şey değildir. (ibrahim, 14/19-20)"
sizin kimyanızı en iyi ben biliyorum, kimleri rab olarak gördüğünüzü de, hangi maksat için yaratıldığınıza bir bakın, her şey allah'ın kontrolündedir! onun yarattıklarının asla değil!
allah suyunuzu kesse gökten rahmet indirmese hemen yağmur dua'sına koşuyorsunuz! allah'tan su istemnek için dua ediyorsunuz. allah'dan başka size rahmet getirmeye gökten su indirmeye hangi teknolojiniz ve aklınız çözüm sağlar? ama iş yerdeki, yani dünya'daki "işlerin" insanların yönetilmesine gelince o zaman yerlerde bir takım rab'lar, Allah'lar, peygamberler izafe edip onlara tapıyorsunuz! ezan'ın okunmasını, aldığınız nefesi, yaktığınız kömürü, yediğiniz makarna'yı rızık zannedip kulların peşinde koşuyorsunuz, tüm ideolojiler!
"Allah, içinizden iman edip makbul ve güzel işler işleyenlere kesin olarak vaad buyurur ki: Daha önce müminleri dünyada hakim kıldığı gibi kendilerini de hakim kılacak, kendileri için beğenip seçtiği islâm dinini tatbik etme gücü verecek ve yaşadıkları korkulu dönemin arkasından, kendilerini tam bir güvene erdirecektir. Çünkü onlar, yalnız bana ibadet edip hiçbir şeyi bana şerik yapmazlar. Artık bundan sonra kim küfrana saparsa, işte onlar yoldan çıkıp Allah'a karşı gelmiş olurlar. (Nur, 24/55)
öyleyse, bu memleketin her köşesinde bu türk bayrağı dalgalanıyor ise, bu ülkenin her köşesinde allah'ın kurtuluşa çağrısı olan ezan duyurulabiliyor ise bu her şeyin sahibi ve maliki allah'ın sayesindedir. öyleyse farklı ideolojilerle , farklı mezheplerle, bizleri daha önce 12 eylül dönemlerinde birbirimize kırdırmış (sağ/sol-alevi/sunni) ve hala kırdırmakta olduğu (kürt/türk) bu tür ayrımlara düşmeyiniz, allah'ın bayrağı altında, peygamberin bayrağı altında toplanın, bir cemaatin, bir tarikatin, her hangi bir "kul"a değil, her hangi bir yaratılmışa değil, "yaratana" yaratmaya gücü yetene, her şeye gücü yetene allah'a iman edin ve onun öğütlerini kur'an-ı hayatınızın merkezine oturtun, işte o zaman size ve ailenize ve vatanınıza, ve bayrağınıza ve imanınıza kimlerin saldırdığını, kimlerin birer parça koparmak için sırtlan gibi etrafımızı çevirdiklerini daha iyi göreceksiniz!
allah'ın ipine sarılın.
"Hep birlikte Allahın ipine (Kurana) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allahın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. işte Onun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. işte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz." (al-i imran/103)
