ağlatmıyor sadece gelevera deresi. kendisi de ağlıyor. gürül gürül değil ama içten içe, sessizce...
hani mağrur bir edayla durursunuz, başınız dik ve sessiz, sitemkar gözyaşları akar ya istemsiz
işte öyle bir insan kimliğine bürünmüşçesine ağlıyor.
siz de dinlerken bir yakınınızın ağlayışını dinlediğinizde nasıl kalakalıyorsanız
öyle kalıyorsunuz işte
işte öyle.
ellerinle yazdığın her bir dizesi, süzülen gözyaşlarının yüzde açtığı oyuk yollar gibi yer yapmışken defter sayfama
çizgi çekemiyorum üstlerine, kıyamıyorum.
eşlik ediyorum sadece onlara:
koyverdin gittin beni, allah'ından bulasın.
kimse almasın seni, yine bana kalasın.
sevdiğim senin aşkın ciğerlerimi dağlar.
hiç mi düşünmedin sen, sevdiğin böyle ağlar.