Her şey iyi güzel. Rahatım yerinde, iyi bir yaşamım var, ailem bana çok iyi koşullar sağlıyor, sağolsunlar. Ama bazen çok fena bunalıyorum sözlük, hayattan, etrafımdaki insanların sığlığından, politikadan. Özellikle etrafımdaki insanların sığlığınan. Deve kuşu gibi, hepsinin kafası toprakta, hayata karşı 3 maymunu oynuyorlar. Erkeklerin tek amacı nasıl, nerden ve ne zaman hatun kaldırırız, kızların tek amacı ise hangi parfümü kullansak, hangi kıyafetleri giysek erkekler bizi daha çok beğenir.bazen çok taşıyor, suratlarına tükürüklerle bağırarak haykırasım geliyo be sözlük, ama yapamıyorum.
Çoğu zaman, kafam atınca, bende Jack Kerouac gibi alıp başımı otostopa çıkmak istiyorum. Başka hiç bir derdim olmadan, günü gününe yaşamak,sadece yazmak ve düşünmek istiyorum.beynim çatlayana kadar düşünmek. Kalemim kırılana kadar,mürekkebim bitene kadar yazmak.havaalanına gidip, en yakın uçuş için bilet alasım geliyor bazen.düşünmemeliyim aslında, yapmalıyım ama oğlum ne gerek var şimdi boşuna para israfi diyorum. Bazen değişik şeyler hayal ediyorum, geçmişe gidiyorum, geri geliyorum,geleceğe gidiyorum nafile,tekrar geri geliyorum. Bazen kendi kendime varlık felsefesi yapıyorum. Kendimi 1 sattir düşüncelere dalmış, aynı yere bakarken buluyorum. Bi seferinde bi cafede arkadaşımı beklerken bi kıza bakakalmışım, ama yanlış anlama, brn transa geçtiğimde orda kimse oturmuyordu. Sonra ben ana geri döndüm, kızı farkettim, utandım,başımı çevirdim, kız da ters ters bana baktı.
işte sözlük, saatlerce, sayfalarca, telif hakkı talep etmeden yazabilirim, ama senin canını sıkmış olurum, boş yere. Bir sonraki serzenişimde tekrar konuşuruz, hoşçakal.