skolastizmin yıkımı ile başlamış olan uygulamadır.
şimdi diyeceksiniz tabi, skolastizm ile ne alakası var. şöyle; ortaçağ avrupası'nın etkisinde kaldığı kilise etkisi, o dönemde avrupalıların tüm hayatını karambole düşürmüş durumdaydı. tabii bundan cinsellik de etkilendi.
skolastizmin yıkılmasıyla birlikte, aniden özgürlüğe ulaşan avrupalıların, yıllardır içlerinde besledikleri özgürlük tutkusunun birden boşta kalmasıyla birlikte, bu kez baskıcılıktan fazla başı boşluğa geçtiler, deyim yerindeyse sapıttılar.
daha sonrasında kapitalizm-komünizm savaşları çıktı buraları geçiyorum. tabii sadece silah değil; propaganda, fikir akımları, basılan kitaplar, empoze ettirilmeye çalışılan unsurlar, en basit örneğiyle uzaya çıkma savaşı bu konuya dahil olanlardan bazıları.
kapitalizmin uygulamada savaşı kazanmasıyla, tabir-i caizse kapitalizm dünyayı ele geçirdi, kendi sistemleri olan devletler de kapitalizme uydular, en sonunda * zamanında komünizmin kalesi olan devletler bile kapitalizme geçmek zorunda kaldılar.
kapitalist rejimler ise, bu modernist ayağı çok iyi gördüler, satılabilecek olan erotik film, erotik dergi, prezervatif, bira, şampanya gibi binlerce unsurun oluşturduğu potansiyeli değerlendirmek istediler.
bunun için yıkılması gereken bazı etik yapılar vardı. bunların başında da evlilik geliyor.
evlilik, toplum düzenine olağanüstü katkı yapan bir kurum olduğundan, kapitalizmin simgesi haline gelen şampanya, alkol, uyuşturucu, fuhuş, giyim gibi unsurların başdüşmanı pozisyonunda. bunu yıkmaları için de toplumun etik değerleriyle oynanması gerek. zaten bu oyunun nasıl oynandığını, olayı yaşayarak görüyoruz, ama bireysel bazda hepimizin hoşuna gittiği için, dur demek istemiyoruz.
ve birileri dur demedikçe, bu, oyun sahiplerini güldürecek, güçlendirecek. bu oyun sahipleri güçlendikçe, o kadar da gülmemeye başlayacağız zamanla. zira, gücü toplamak için verdikleri zaafları artık vermeyecekler. işte o zaman insanoğlu "ne yaptık biz" diyecek. ama iş işten geçmiş olacak. o günü, şahsi olarak, merakla bekliyorum.