garip bir şekilde hırslı olan ve bu hırsını oyuncu harcamakta kullanan antrenör. 2007 avrupa basketbol sampiyonasinda ilk iki maçta alınan hezimetler hidayet ve mehmet'e çıkarılmakta. egolarının yüksek olduğundan ruhsuz oynadıklarından takımı zerre sallmadıklarından dem vurulmuş. hiçbir maddi menfaat olmaksızın nbade oynadıkları 80+ maçın üstüne 45 gün burada ulusal menfaat dışında hiçbir maddi, manevi, fiziksel menfaati olmaksızın günde 3 idman yaparken idmanı en diri bitiren adamlar mı ruhsuzz, çalışmıyor bilmem ne? eğer onlar yıldızsa (ki biri all-star oldu)bu takıma onu monte edicek adam gibi bir hoca lazım. bakınızı efendim jasikevicius ve nowitzki örneklerine bakalım.
biri * hocasının verdiği taktiği yerden yere vurup, böyle takım mı olur demesine rağmen hocası tarafından sahada tutulup maçlar kazandırabiliyor. diğeri ise * biimkilerinden daha star olmasına rağmen bir şekilde sahada kilit rol alıp takımın hücum gücünü üstüne veriyor hocası. o da antremanlara özel şoförüyle geliyor. korkmayın.
peki hadi dedik bu iki oyuncu sahada olduğu zaman egoist davranıyor. peki takım neden 40 dakika boyunca bir tane hareketli bir beş bulamıyor? neden diğerleri ikili oyunlarla, hızlı hücumlarla yahut yıldırıcı savunmayla bir beş dakika oynayamıyor?
kadroda en zayıf mevkiimiz olmasına rağmen 3ünden de aynı verim alıncağağından 40 dakika boyunca belki de en istikrarlı mevkiimiz olabilir. oyuncula bireysel olarak iyi birer oyun kurucu olmayabilirler, engin ve hakan 1 numara için milli takımın 1 numarası olabilecek mental kapasitede de olmayabilirler henüz lakin rakibe göre hazırlanmış iyi bir rotasyonla takımın bu eksiği ortadan kalkabilir. ama ne yapıyor üstün deha her maça aynı taktik ve rotasyonla başlıyor. misal ender hep 2. perioytta ateşleyici olarak giriyor, hakan da 3. periyotta sıkı savunmacı olarak giriyor. taktiksel deha ortada.
sg mevkiinde oynayabilecek oyuncular ise bir hayli bol
entrynin devamında da görülecek ki bu 2 numarayı oynayabilen kişiler bir çok mevkiide avrupa şampiyonasında oynayabilir. böylesine bbirçok beceriye sahip oyunculardan minimum verimi almak ise ayrı bir taktiksel deha olmalı.
hidayet ve ibrahimin kimler oldukları gayet belli. ibrahimin savunma yapmaı sevmeyen ama her an bir skor tehdidi olduğu, hidayetin ise her an takımı kurtarabilecek potansiyele sahip olduğu eelden beridir biliniyor. cenk akyol ve ersan ilyasova ise o meşhur gençlerimizin en iyi iki oyuncusu olarak gösterilmekte. ersan üstün fizik kabiliyeti sayesinde 4 numaraya kadar oynayabiliyor avrupada. cenk ise yumuşak bilekleri sayesinde ritm tutturduğunda peynir ekmek gibi şut atabilecek bir yetenek.
peki bunlar neden bir şekilde bir makine olamıyor?
sf mevkiinde yukarıda sg mevkiinde oynayan isimlerle beraber gördük ki deha kerem gönlüm'ü o mevkiide denenmesi büyük bir hata oldu. çünkü 3 numara oynamak tam bir geçiş oyuncusu olmak demek. bir kısanın sahip olması gerekenden biraz kötü top kabiliyeti, bir uzundan da biraz kötü fizik kabiliyeti ve en önemlisi ise (eğer şutör olmak gibi bir artınız yoksa) atletiklik. şimdii kerem gönlümü aranan bütün bu şartlara rağmen inatla sf denemek hangi aklın ürünü olabilir merak ediyorum. keza litvanya maçında gördük. kerem kendini bilemiyordu.
gelelim pota altı mevkiilerine. 4 ve 5 numaralar konusunda belki de bu kadar renkli olabilen başka takım yok. savaşn, içeriden dışarıdan şut bulabilen ermal, 3lük ve faul yüzdesi nba'de ortalama bir kısa kadar olan mehmet, canla başla savaşan kaya ve kerem, yine o meşhur genç jenerasyondan pota altında müthiş bir tehdit potansiyeli taşıyabilecek olan savunmada semih..
bu takım bu şekilde renkli iken neden böylesine kullanılamaz anlaşılır değil. ara gülerin bir lafı vardır "en iyi fotoğrafı en iyi makina çekseydi en iyi daktilodan da en güzel roman çıkardı" diye. evet. makina sağlam. hem de son model. lakin makinistte biraz problem var.
nedir mi? tıpkı japonyadaki gibi olsun istiyor. o takımdan iş çıkmaz dediler ama tanjevic hoca takımı canavara dönüştürdü desinler isiyor. hiçbir zaman bir oyuncuun kurtartıcı olmasını istemiyor, bu yüzden tirm bulmasını engelliyor. oyuncu rotasyonunu rakibe ve oyuncunun durumuna göre değil kendi kafasına göre yapıyor. oyunculara hücum anlamında tek bir taktik verdiği yok, bahanesi de "oyuncularım en yapmasını bilemeyecek kadar geri zekalı değiller." savunma da ise hep aynı savunma. rakip takımın özel silahlarına karşı ekstra bir savunma denemsi yok.
maksat bogdan tanjevic deha idi memo hido takımı bozdu, ibo savunma yapmadı, ermal hiç zorlamadı densin diye. yoksa bu kadar sistemli olarak bu takım bu şekilde kötü oynatılamaz. eğer bu bile yoksa zaten o hocanın orda ne işi var. çıksınlar oynasınlar çocuklar.