amerika

entry375 galeri video2
    248.
  1. Ben, çevrilmişim ben
    hanımelleri ve çorak topraklarla, çakallar ve şimşeklerle,
    leylakların zincirlenmiş kokularıyla:
    ben, çevrilmişim ben
    günlerle, aylarla, sadece benim tanıdığım suyla,
    yoncalarla, balıklarla ve sadece benim ansıdığım günlerle,
    ben, çevrilmişim ben
    daracık, savaşan köpüklerle
    çanlarla kaplı sahiller boyunca.
    Volkanın ve kızılderililerin al renkli gömleği,
    yol, kökler arasındaki yaprak ve dikenle
    beliren çıplak ayak
    geliyorlar ayaklarıma geceleyin dolaşmam için.
    Karanlık kan sanki sonbaharın
    toprağa akışı gibi,
    yabanıl ormandaki ölümün korkunç örneği,
    fatihlerin derinleşen adımları, savaşçıların
    çığlıkları, uyuyan mızrakların karartısı,
    askerlerin ürperti veren düşleri, timsah barışının
    suyu gürültüye boğduğu büyük ırmaklar gibi,
    senin yeni kentlerinin umulmadık belediye başkanlarıyla,
    yılmaz kuşların korosu,
    ateş böceklerinin koruyucu parıltısı
    yabanıl ormanın çürüyen günlerinde,
    yaşıyorsam karnında, senin tırtıklanmış
    ikindinde, dinlentinde, doğumlarının rahminde,
    depremde, çiftçilerin sövgüsünde, kar bulutundan
    düşen külde, uzayda,
    o temiz olan, daire gibi yuvarlak olan, kavranılmaz uzayda,
    sıradağların kanlı pençelerinde, Guatemala’nın
    onuru kırılmış barışında, zenciler arasında,
    Trinidad’ın rıhtımlarında, La Guayra’da:
    her şey benim gecemdir, her şey
    günümdür benim, her şey
    havamdır benim, bunların hepsi benim yaşadıklarım,
    uğruna acı çektiğim,
    yükselttiğim ve ölümüne savaştıklarımdır.
    Ey Amerika, benim bu şarkısını söylediğim heceler
    ne gündüzden yapılmış ne de geceden.
    Bu adanmış öz topraktan yapılmış,
    parıltıdan ve ekmeğim utkumdur,
    ve düşüm düş değil, ama topraktır.
    Uyuyorum sere serpe balçığın içinde
    ve ellerimin arasından akıyor, yaşadığım zaman,
    sulu bir toprağın kaynağı.
    Ve şarap değil içtiğim, ama toprak,
    saklanmış toprak, ağzımın toprağı,
    tarımın çiğdem ıslaklığındaki toprağı,
    ışıltılı sebzelerin poyrazı,
    mısırın kökü, altınsı ambarı.

    (bkz: Pablo Neruda)
    0 ...