hola hermano * ! ya da hermano mayor * ! abi demeye çalıştım. google translate'den çevirince böyle ikilemde kalıyorum işte. ama seneye ona ihtiyacım kalmayacak. çünkü ispanyolcayı öğreneceğim. sen de öğren, büşra da öğrensin. kendi aramızda konuşuruz, kimse anlamaz. hehe, çok eğlenceli olur. hem zaten türkçe'den sonra en güzel dil ispanyolca. ben seviyorum, sen seviyorsun. e biz seviyorsak büşra da sever. neyse neyse. karne hediyem için sana burdan da ayrıca çok teşekkür ederim. kendin gitmiş almışsın, prensese diye de yazmışsın, uğraşmışsın. o kadar çok sevindim ki. tamam çok zor bir şey olmayabilir belki ama olsun, ben çok sevdim. doğum günümde çizdiklerin, bu, beni güldürmek için uğraşman, daha bir sürü şey var. bunların hepsi çok hoşuma gidiyor, çok mutlu oluyorum. sanki gerçekten abimmişsin gibi. çevremdekiler, öyle internetten abi mi olur, seni o kadar sevdiğine inanmıyorum falan diyorlar ama ben inanıyorum. sen ve büşra beni seviyorsunuz, ben de sizi seviyorum. aynı şehirde olmamamız yakın olamayacağımız anlamına gelmez. hem bir gün buluşup... napıcaktık ya? sen mi büşra mı bir şey demiştiniz... unuttum ama illa ki yapacak bir şeyler buluruz. illa bir şey yapmamız gerekmez ki hem, beraber olsak yeter. ha ama bir eminem konserine gitsek fena olmaz hani. tabii eminem'i görüp sizi unutunca bana darılırsanız bilemem... şaka yapıyorum şaka hehehe. söz konusu eminem bile olsa sizi unutmam ki ben. çünkü sizi çok seviyorum. sen, sen, sen! sen bizim imla klavuzumuzsun! sen türkçe öğretmeni olmalıymışsın. olsana hakikaten ya. ama ilkokullara ders vermelisin. çünkü, yani ben, altıncı sınıftan sonra insanların türkçe'yi yapamamalarını, anlamıyorum ve sinir oluyorum. kendi dilin sonuçta, ne kadar zor olabilir ki? sen de sinir oluyorsundur belki, o yüzden dedim işte. genelse seninle sevdiğimiz ve sevmediğimiz şeyler aynı. böyle olmasını da seviyorum. aynı kafadan olmak güzel, tuğçe'yle de böyleyiz. onunla daha az uyuşuyoruz ama yine de birbirimizin en iyi arkadaşıyız. işte yine tıkandım, anlatacak başka bir şey gelmiyor aklıma. zaten her gün konuşuyoruz seninle. ben her gün ne olduysa yazıyorum sana ve büşra'ya. belki büşra'ya daha fazla yazıyorum, işte burada kıskanmalısın. ha bir de senden önce göreceğim büşra'yı, bunu da kıskanacaktın zaten. ama bak, ben büşra'yı senden daha çok seviyorum, büşra da beni senden daha çok seviyor diye üzülme, çünkü öyle değil. ikinizi de eşit seviyorum ben. ama büşra'nın beni daha çok sevdiği doğru, hahaha. sütlaç yaptığında, sütlacın üçte ikisini bana vereceğini söylemiş miydim? neyse, doğum günü kutlamak için gelmiştim ben. animasyonda iyi değilim. zaten var olan bir anime karakterini çizdim yine. sanırım adı nyuu. eline kaşık eklemeye çalıştım. kaşığı animasyonlarda nasıl yaparlar bilemedim ama kaşık olduğu belli. hehe.
doğum gününü en içten dileklerimle kutlar ve hayatım boyunca bana çikolata almanı dilerim. * https://galeri.uludagsozluk.com/r/571282/+
aha bak nyuu süt anlamına geliyormuş. böyle tesadüf görülmedi. animenin adı da elfen liedmiş.