akpnin bilinen yolsuzlukları bakınız dikkat edin bunlar bilinenler.
en büyükleri deniz feneri ve 17 aralıkla başlayan yolsuzluklardır yargıya yürütmenin tecavüzünden ötürü hesap sorulamamaktır bunlara göre küçük diğer yolsuzluklarda aşağıda sıralanacaktır.
--spoiler--
***TAYiP VE AKP YOLSUZLUKLARI***
1. "BILBOARD YOLSUZLUĞU
istanbul'un ana arterlerinde yer alan, büyük reklam ajanslarının gözdesi reklam panolarının kiralanması sırasında yapılan yolsuzluktur.
Recep Tayyip Erdoğan'ın en büyük taktiği, ihalelerin önce belediye şirketlerine (BiT'lere) verilmesi, oradan da kendi yandaşı kişi ya da firmalara aktarılmasıydı. Bilboard ihalesinde de aynı şeyi yaptı. Ulusal ve uluslararası reklam ajanslarının gözdesi 'bilboard'lar (caddelere konulan büyük reklam panoları) önce belediye şirketi KÜLTÜR AŞ'ye kiralandı. Oradan da Nakşibendi tarikatı mensuplarının yönetimindeki iNTERPAN firmasına yıllık 30 milyar TL gibi komik bir fiyatla devredildi.
Bilboard ihalelerinde yolsuzluk yapıldığı gerekçesiyle temmuz 2002'de istanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Burada Recep Tayyip Erdoğan, Ali Müfit Gürtuna ve 25 belediye yöneticisi (bunlardan bir kısmı da AKP miletvekili adayı) yolsuzluk sanığı olarak yargılanıyorlar. Sanıklardan belediyenin zararı 100 milyon doları karşılamaları da isteniyor. ilk duruşma önümüzdeki günlerde yapılacak."
2. "AĞAÇ YOLSUZLUĞU
istanbul'a dikilen ağaçların alımından dikimine kadar yapılan ihalelerdeki yolsuzluklardır.
'iki milyon ağaç' kampanyası Tayyip'in en iddialı projelerinden biriydi. Ama her projesindeki gibi bunda da BiT'ler kullanılarak istanbul halkı soyulmuştur. Ağaç alım, dikim ve bakım işleri önce belediye şirketi iSTAÇ'a verilmişti. iSTAÇ da bir başka belediye şirketi AĞAÇ AŞ'ye taşeron olarak devretmiş, AĞAÇ AŞ de siyasi yandaşları, kişi ve firmaları taşeron olarak kullanmıştı.
Türkiye'den ucuz fiyatla sağlanması mümkün olan ağaçlar italya'dan birkaç misli fiyatla ithal edilmiş, trilyonlarca liralık döviz kaybına yol açılmıştı. Ayrıca istanbul'un iklim koşullarına uygun olmadığı biline biline binlerce ağaç ithal edilmiş, bu ağaçlar kuruyunca da Tayyip Erdoğan'ın emriyle gece yarıları yerinden söktürülmüştü.
Ağaç işleri ile ilgili yapılan soruşturmalar sonucunda 'görevde yetkisini kötüye kullandığı' tespit edildiyse de Recep Tayyip Erdoğan, beş yıllık zamanaşımı nedeniyle yargılanıp ceza almaktan kurtuldu."
3. PERSONEL TAŞIMA YOLSUZLUĞU
Belediye ve bağlı şirketlerinin personelinin işe gidiş gelişlerini sağlamak için yapılan personel servisi ihalelerindeki yolsuzluktur.
istanbul Belediyesi ve bağlı kuruluşlarının personelinin taşınma işleri Tayyip'in yakın arkadaşı Albayraklar şirketine verilmişti. Burada da akıl almaz yolsuzluk olayları yaşanmıştı. Danışıklı dövüş şeklinde yapılan bu ihalelere birkaç akraba şirket, bazılarına da sadece Albayraklar davet edilmişti. Sahte araba ruhsatlarının düzenlendiği müfettiş raporları ve savcılık iddianamelerine konu olan bu ihaleler % 2-3 gibi komik tenzilatlarla Albayraklar firmasına verilmişti.
Tayyip Erdoğan bu yolsuzların önemli bölümünden yakasını beş yıllık zamanaşımı nedeniyle kurtardıysa da, 1998'de yapılan iki ihale nedeniyle istanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde "ihaleye fesat karıştırmak"tan yargılanıyor.
Hazır söz ALBAYRAKLAR'dan açılmışken, bu ilişkilere ışık tutmaya yarayacak, Cumhuriyet gazetesinde çıkan iki haberi de yorumsuz olarak sunalım.
ÖZELLEŞTiRMENiN GÖZDESi ALBAYRAKLAR - I
Başbakan Recep Tayip Erdoğanın istanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde aldığı ihalelerle adını duyuran Albayraklar, AKPnin iktidara gelmesiyle de özelleştirmenin vazgeçilmez şirketi oldu. Sümerbank Ereğli Tekstil, Balıkesir SEKA ve Trabzon Limanını alan Albayraklar Yönetim Kurulu BaşkanıMustafa ALbayrak ve kardeşlerinin de aralarında bulunduğu 11 kişi Büyükşehir Belediyesinden alınan ihalelere fesat karıştırmaktan mahkum oldu. Albayraklara da 1 yıl süre ile ihaleye girme yasağı getirildi. Ancak bu cezalar ertelendi.
Albayrak kardeşler, Mustafa Albayrak öncülüğünde 1980 yılında işe istanbulda minibüsçülük ve otobüsçülük yapmakla başladı. 1994 yılına dek yalnızca otobüsçülükle geçinen Albayrakların işleri, istanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını Recep Tayyip Erdoğanın kazanmasıyla açıldı. ilk önce belediyenin personel taşıma ihalesini alan Albayraklara daha sonra belediyenin çöp, inşaat ve metro ihaleleri de verilmeye başladı.
Temiz Şehir Operasyonu
Albayraklara verilen bu ihalelerdeki usulsüzlük iddiaları üzerine içişleri Bakanlığı, mülkiye başmüfettişlerini görevlendirdi. Aylar süren incelemeler sonucu, bu ihalelerde usulsüzlük tespit eden müfettişlerin raporu üzerine istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı soruşturma başlattı. istanbul DGM, 2001 yılında Organize ve Mali Şube Müdürlüklerine Albayraklara yönelik operasyon talimatı verdi. Albayrak şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Albayrak, Tayip Erdoğanın danışmanları ve şu anda AKP sıralarında Mecliste olan bazı milletvekilinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 100 kişi gözaltına alındı.
Bu kişilerden Mustafa Albayrak, Alican Balcı ve Nuran Erdoğan 19 Eylül 2001 tarihinde çete kurmak, zimmet ve dolandırıcılık suçlarından tutuklandı. Soruşturma devam ederken DGM Yasasında değişiklik yapıldı. Yasa değişikliği ile çete davaları DGM kapsamından alınarak ağır ceza mahkemelerine verildi. Albayraklar dosyası da istanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Albayraklar soruşturmasını tamamlayan istanbul Cumhuriyet Savcıları Erolcan Özkan, Rasim Işıkaltın ve Hüseyin Yıldız, Mustafa Albayrak, dönemin iSKi Genel Müdürü Veysel Eroğlu ve Erdoğanın danışmanı Necmi Kadıoğlunun da aralarında bulunduğu 70 sanık hakkında çete zimmet ve dolandırıcılık suçlarından dava açtı.
Sanıkların 3 ile 75 yıl arasında değişen ağır hapis cezalarına çarptırılmasının istendiği iddianamede, Erdoğanı geleceğin başbakanı yapmak amacıyla çete oluşturulduğu ifade edildi. Organize olarak ihalelere fesat karıştırıldığı ve şartnamelerin Albayrakların menfaatleri doğrultusunda hazırlandığı iddia edilen iddianamede, Siyasal ve sosyal görüşten kaynaklanan bir amaçla, cürüm işlemek için devasa bir teşekkül oluşturuldu denildi.
Daha sonra Yargıtayın Erdoğan ve Ali Müfit Gürtuna hakkındaki dosyayı yerel mahkemeye göndermesi üzerine belediyenin eski yeni başkanları hakkında da dava açıldı. Bu dava bir süre sonra Albayraklar davası ile birleştirildi.
Dosyanın istanbul Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesinin hemen ardından yapılan ilk duruşmada tutuklu sanıklar tahliye edildi. Gıyabi tutuklu sanıkların ifadeleri alınmaya gerek duyulmadan tutukluluklarının kaldırılması ise dikkat çekici idi.
Bir süre sonra davada sanık olarak yargılanan Erdoğanın partisi iktidara geldi. AKPnin iktidar olmasının hemen ardından yapılan duruşmada mahkeme kara verdi.
Ceza aldılar
Mahkeme heyeti, Mustafa Albayrak, kardeşleri Kazım ve Muzaffer Albayrak ile şirketin ihale bölümünde çalışan Hüseyin Yılmaz, Mehmet Sami Polat, Tamer Öztürk ve Osman Temurun ihaleye fesat karıştırmak suçundan, Belediyenin ihale Komisyonunda yer alan Basri Saygı, Mustafa Döner, Ömer Gaziler ve Beytullah Ateşin de görevi ihmal suçundan 2 ay 27şergün hapis cezasına çarptırılmalarını kararlaştırdı. Daha sonra bu cezaları paraya çeviren mahkeme, sanıkların bir daha suç işlemeyeceklerine kanaat getirerek cezalarını erteledi.
Mahkeme Gürtunanın da aralarında bulunduğu 54 kişinin ise delil yetersizliğinden beraatına karar verdi. DGMce yapılan ve daha sonra yasa değişikliğiyle ağır ceza mahkemelerine gelen davaların hemen hepsi hâlâ sürüyor. Erdoğan ve Gürtunanın yargılandığı bu yolsuzluk davası ise jet hızı ile sonuçlandı.
Albayraklar davasında Erdoğan döneminde istanbul Belediyesinde görev yapan ve daha sonra AKP sıralarında Meclise giren 6 milletvekilli de yargılanıyordu. Ancak dokunulmazlık kazanan Mustafa Açıkalın, Adem Baştürk, idris Naim Şahin, Zülfü Demirbağ, Selami Uzun ve Mustafa Ilıcalının dosyaları ayrıldı.
AKP iktidarı da onlara yaradı
3 Kasım seçimleri sonucunda AKPnin iktidara gelmesiyle Albayrakların yıldızı iyice yükseldi. Erdoğanın Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde Albayrakların da adı artık daha büyük ihalelerle anılmaya başlandı.
Albayraklara Türkiyenin en büyük işletmelerinden olan Sümer Holdinge ait Ereğli Tekstil, Balıkesir SEKA ve Trabzon limanı verildi.
SEKAyı daire fiyatına aldılar
Özelleştirme kapsamına alınan Balıkesir SEKA yalnızca 1.1 milyon dolara Albayraklara satıldı. Fabrika ile birlikte ambardaki 4 trilyonluk yedek parça, her biri için ortalama 20 milyar değer biçilen 185 lojman, 2.8 trilyonluk enerji tribünü ve 47 iş makinesi de Albayraklara geçti. 1981 yılında 1 milyon 189 milyon dolara inşa edilen fabrikaya SEKA müfettişlerinin biçtikleri fiyat 51 milyon dolar.
Ucuza kapatılan liman
Albayrakların özelleştirmeden aldığı üçüncü tesis ise Trabzon limanı oldu. işletme hakkının 30 yıllığına özel sektöre devri için yapılan ihaleye 6 şirket katıldı. Elemeli turda 2 şirket elendi ve liman 21.3 milyar dolarla açık arttırmaya açıldı. 30 yıllık işletme hakkı 22 milyon 400 bin dolar Albayraklara verildi. Bu kararla 2002 yılında 2 trilyon 850 milyar kâr eden liman yıllık yaklaşık 1.1 trilyon liraya Albayrakların oldu.
Albayraklar AŞ mahkeme kararlarına karşı SEKAyı iade etmedi. Selüloz iş Sendikası Balıkesir Şube Başkanı ismail Deniz, yargı karaları uyarınca fabrikanın SEKAya verilmesi gerektiğini söyledi.
4. ÇÖP YOLSUZLUĞU
Toplanan çöplerin döküm alanlarına götürülmesi için açılan ihalelerde yapılan yolsuzluktur.
istanbul'un çöplerinin aktarma merkezlerinden döküm alanlarına götürülmesi işi de yine BiT'ler kullanılarak yandaş firma Albayraklar'a verilmişti. istanbul Belediyesi bu işi önce belediye şirketi iSTAÇ'a ihale etmiş ve iSTAÇ da Albayraklar ortaklığı iki şirkette vermişti. 1996 çöp taşıma ihalesi Albayraklar'a ait Sistem inşaat ile Günaydın Kardeşler'e 7 trilyon lira bedelle verilmişti. Aynı iş müfettiş denetimleri sırasında 2002 yılı için ihale edilmiş, Albayraklar'ın teklif vermediği bu ihale 6.67 trilyon TL'ye Ceynak firmasın işi almıştır. istanbul'un çöp işi tüm enflasyon artışlarına rağmen 6 yıl sonra bile daha ucuz fiyata ihale edilmiştir."
5. AKBiL YOLSUZLUĞU
istanbul'da ulaşımı kolaylaştırmak için uygulamaya koyulan elektronik entegre bilet sistemindeki yolsuzluktur.
AKBiL sisteminin kurulmasından, uygulamasına kadar her aşamasına yolsuzluk yapılmıştı. Türkiye için bir ilk olan "sanal ortamda hortumlama" da yine Tayyip Erdoğan dönemine rastlamaktadır. Elektronik ortamda verileri değiştirerek veya silerek trilyonlarca lira istanbullu'nun cebinden hortumlanmıştı. Bir numaralı sanığın Recep Tayyip Erdoğan olduğu AKBiL davası halen Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam etmektedir."
6. "iGDAŞ YOLSUZLUĞU
istanbul'un doğal gaz dağıtım şirketi iGDAŞ'daki şebeke inşaatlarından sayaç okumaya ve reklam işleri ihalelerine kadar yapılan bir dizi yolsuzluktur.
istanbul'un doğalgaz şebekelerini ve dağıtımını yapan DOĞALGAZ TEKELi konumundaki belediye şirketi iGDAŞ Tayyip Erdoğan döneminde büyük yolsuzlukların merkezi oldu. Şebeke inşaatları fahiş fiyatlarla yandaş şirketlere verildi. El kitabı basımından hikaye ve boyama kitabı basımına, sayaç okumadan kolonyalı mendil alımına kadar kadar yapılan ihalelerde yolsuzluk yapıldı. Tayyip'in düzenlediği propoganda toplantılarının finansmanı iGDAŞ tarafından karşılandı. Tüm bu yolsuzlukların faturasını istanbul halkı fahiş doğalgaz faturalarıyla ödedi. Bu konularda açılan dava halen Eyüp Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor."
7. "KiPTAŞ YOLSUZLUĞU
istanbul'un gecekondu sorununu çözmek üzere Mesken Gecekondu Müdürlüğü fonunda biriken paralar ile tahsis edilen arsaların KiPTAŞ isimli BiT'e verilmesi ve burada keyfi ihale ve uygulamalarla çarçur edilmesidir.
istanbul'un gecekondu sorununa çömzüm getirmek amacıyla kurulan Mesken Gecekondu Müdürlüğü mülkiyetindeki arsalar ile fonlar belediye şirketi KiPTAŞ'ın emrine verildi. Bu şirket de yandaş şirketlere verdiği ihalelerle yapsatçılık yaptı.
Ayrıca bu şirketin kasası, yandaş belediyelere borç para veren banka kasası gibi kullanıldı. istanbul belediyesi şirketi KiPTAŞ Adapazarı'nda arsalar aldı, bu arsaların bir kısmını oradaki FP'li belediye başkanları ve politikacılara sattı. Sermayesi istanbul halkına ait olan bu şirket tam bir çiftlik gibi yönetilmekte, gecekondu sorununun çözümü için ayrılan arsalar ve paralar çarçur edilmektedir.
Yaptırdığı sosyal konut niteliğindeki binalar kalitesizlikten oturulamaz durumda olan KiPTAŞ, 200-300 dolara vilLa satan "yap-sat"çı durumuna geldi."
8. "iSKi'DEKi YOLSUZLUKLAR
iSKi altyapı inşaatları, araç kiralama, personel taşıma, personel kıyafet temini gibi ihalelerde yapılan yolsuzluklardır.
Recep Tayyip Erdoğan döneminde iSKi de yolsuzluk ve usulsüzlüklerle yandaş kişi ve kuruluşları zengin etmek amacıyla kullanıldı. 119 ihaleden sadece 5'i gazete ilanıyla duyuruldu. 114 ihale yandaş şirketlerin davet edilmesiyle gizli olarak yapıldı. istanbul'daki inşaat şirketleri yetmiyormuş gibi Gaziantep ve Kayseri gibi illerden yandaş şirketler ihalelerin yıldızı oldular. Araç kiralamadan personel servisine kadar birçok ihale, davet ve pazarlık gibi yöntemlerle gizli olarak yandaş firmalara verildi.
iSKi'deki yolsuzluklar nedeniyle, bir yandan istanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılma devam ederken, bir yandan da içişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişleri'nin incelemeleri devam ediyor."
9. "METRO YOLSUZLUĞU
istanbul Metrosu'nun elektro-mekanik ihalesinde yapılan yolsuzluklardır.
istanbul Metrosu inşaatına Nurettin Sözen döneminde başlanmıştı. Kazı işleri devam ederken Tayyip Erdoğan, istanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçildi.
Sözen, metronun elektro-mekanik ihalesini de yapmış ancak zarfların açılma işini yeni başkana bırakmıştı. Tayyip zarfları açtı ve fiyatları pahalı buldu, tekrar ihale düzenlendi. ihaleyi Siemens- Simko- Garanti-Koza konsorsiyumu kazandı, ancak Tayyip 7 ay sonra sudan sebeplerle bu ihaleyi de iptal etti. Bu olaya tepki gösteren Almanlar Tayyip Erdoğan'ın bu ihaleyi yakınlarına vermek için iptal ettiğini açık açık söylediler. ihale üçüncü kez yapıldı ve ihale Tayyip'in yakını Albayraklar'ın ortak olduğu konsorsiyuma kaldı.
Tayiip Erdoğan dönemi istanbul Belediyesi bürokratlarının Metro ihalesindeki yolsuzlar nedeniyle istanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaları sürüyor. Tayyip'in de bu olayda "görevde yetkisini kötüye kullandığı" tespit edildiyse de, suç tarihi 23 Nisan 1999'dan önce olduğu için "Rahşan affı" olarak bilinen erteleme yasasından faydalanarak yargıdan yakasını kurtardı."
10. "KiRALIK ARAÇ YOLSUZLUĞU
istanbul Büyükşehir Belediyesi ve BiT'lerde araç kiralama işlerinde yapılan yolsuzluklardır.
Tayyip Erdoğan, binek araçlarını kiralama yöntemiyle temin ederek yeni bir uygulama başlattı. Kiralamaların yandaş şirketlerden yapılabilmesi için her türlü tedbir alındı. Örneğin, istanbul Belediyesi araba kiralama ilanını Milli Gazete'nin izmir baskısına verdi, işi eski MSP'li Bakan Hasan Aksay'ın oğlu Mehmet Emin Aksay'ın Ankara firması aldı. Belediye istanbul'da, ilan izmir'de, işi alan firma Ankara'da !..
AyrıcaKiralamalarda fahiş fiyatlar uygulandı. Örneğin sıfır kilometre Renault Spring'în fiyatı 330 milyon TL iken, araba için bir yılık kiralama bedeli olarak peşin para 312 milyon TL kira bedeli ödendi !.. 18 milyon daha ödeseler araba belediyenin olacaktı !..
Tayyip Erdoğan bu konuda da yargıdan yakasını "Rahşan Affı" sayesinde kurtardı."
11. "SiNEK iLACI YOLSUZLUĞU...
istanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından karasinek ve sivrisinek ile mücadele için gerekli ilaç alımında yapılan yolsuzluklardır.
Recep Tayyip Erdoğan ve Ali Müfit Gürtuna haklarında istanbul Belediyesi tarafından kara sinek, açık alan karasinek, sivrisinek ve biyolojik lavrasit ilaçlarının alımında tek ürüne ve tek firmaya yönelik ihale şartnamesi hazırlamak suretiyle ihaleye fesat karıştırıldığı gerekçesiyle istanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı"
12. "ÇAMUR BARAJI YOLSUZLUĞU
Haliç'ten çıkarılan çamurun baraj sahasına taşınması sırasında yapılan yolsuzluklardır.
Haliç ıslah çalışmaları sırasında çamur naklşinin yapıldığı boruların döşenmesinde Bayındırlık Bakanlığı fiyatlarının 50 misli fiyat ödenmesi, bu ödemenin yanlışlıkla yapılamayacak kadar büyük olması nedeniyle istanbul belediyesi ile yüklenici firma gizli pazarlıklar olduğu gerekçesiyle istanbul Ağır Ceza dava açıldı."
2-*4. Asliye Ceza. Ali Müfit Gürtuna ve 17 belediye yöneticisiyle bilboard davası olarak bilinen 3 ayrı ihaleye fesat karıştırma davası (4. Ağır Ceza'da birleşti),
3-*5. Asliye Ceza, görevi kötüye kullanma (4616 erteleme),
4-*6. Asliye Ceza, bir dava (4616 erteleme) *7. Asliye Ceza, Darülaceze Vakfı Başkanı'nı zabıtalara zorla tahliye ettirip, aksine mahkeme kararını yerine getirmeyerek görevi ihmalden 10 ay hapis yedi, paraya çevrildi (4616) *7. Asliye Ceza, personel taşıma araçları ihalesine fesat karıştırma (4. Ağır Ceza'da birleşti) *9. Asliye Ceza'da görevi ihmal (4616 erteleme) *13. Asliye Ceza'da okuduğu şiirle ilgili mahkumiyet kararı için "Bu karar hukuk tarihimiz adına bir trajedi, bir utanç sayfasıdır" sözleri yüzünden hakimlere hakaret (TBMM'de bekliyor) *11. Asliye Ceza'da Gürtuna ile birlikte görevi kötüye kullanmak (4616)
5-*3. Ağır Ceza'da 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na Muhalefet (4616) *4. Ağır Ceza'da 58 belediyeciyle yargılandığı Meclis'te bekleyen ihaleyete fesat karıştırma davası *10. Asliye Ceza'da 2005'te açılmış bir, *1. Sulh Ceza Mahkemesi'nde 2006'da açılmış iki ayrı dava,
6-*Eyüp Ağır Ceza, Halic'in sinek ilacıyla temizlenmesi ihalesi ve Güngören belediye binası yapımı ihalesine fesat karıştırma (TBMM'de bekliyor) *Eyüp Ağır Ceza, iGDAŞ'daki şube inşaatlarından sayaç okuma ve reklam işleriyle ilgili ihaleye fesat karıştırma davası (TBMM'de) *Üsküdar 2. Ağır Ceza'da 37 sanıklı AKBiL davası (TBMM'de bekliyor),
7-*Üsküdar Asliye Hukuk, ölmüş eski Maliye Bakanı Vural Arıkan'a 'sarhoş' ifadesi ile hakaretten 2 milyar TL manevi tazminat ödemeye mahkum oldu,
8-*Kartal'da bir italyan firmanın şikayetiyle açılan 11 kişiyle birlikte görevi ihmal ve görevi kötüye kullanma davası,
9-*Kartal 2. Sulh Ceza'da 1986'da ormanlık araziye kaçak villa suçundan 10 aylık kesinleşmiş hapis cezası (paraya çevrilip daha sonra adli sicilden silindi)
--spoiler--