habil ile kabil

entry72 galeri video2
    39.
  1. Habil’in soyu, ye, iç ve uyu;
    Tanrı sana gülümsüyor hoş görerek,

    Kabil’in soyu, bir çirkefte dizboyu
    Sürün ve öl sefalet çekerek.

    Habil’in soyu, senin kurbanın
    Büyütüyor israfil’in burnunu!

    Kabil’in soyu, çektirdiğin azabın
    Hiçbir zaman gelmeyecek mi sonu?

    Habil’in soyu, gör ekininin
    Ve sürülerinin iyiye gittiğini;

    Kabil’in soyu, barsakların senin
    Gurulduyor ihtiyar bir köpek gibi.

    Habil’in soyu, baba ocağında
    Karnını sıcak tut, öyle kal;

    Kabil’in soyu, küçük mağaranda
    Soğuktan titre, zavallı çakal!

    Habil’in soyu, sev üreyerek:
    Çoğalacak altının senin de;

    Kabil’in soyu, ey yanan yürek,
    Dikkatli ol bu büyük hevesinde.

    Habil’in soyu, beslenip büyüyorsun
    Tıpkı tahtakuruları gibi!

    Kabil’in soyu, üzerinde her yolun
    Al götür güç durumdaki aileni.

    II.

    Ah! Habil’in soyu, senin leşin
    Besleyip büyütecek tüten toprağı.

    Kabil’in soyu, gereksinimlerin
    Yeterli ölçüde karşılanmadı;

    Habil’in soyu, utancın artık:
    Kılıç yenik düştü mızrağa yine!

    Kabil’in soyu, gökyüzüne çık
    Ve at Tanrı’yı yeryüzüne!

    (bkz: Charles BAUDELAiRE)
    1 ...