Usta Allah yapacağımız her şeyi biliyorsa neden dünyadayız? Ne gerek vardı yani? Saçma değil mi bu? Zaten biliyor yani , bizimle (tövbe haşa) dalga mı geçmek amacı? Ayrıca her şeyin bir Yaratıcısı varsa Allah nasıl var oldu?
CEVAP : Şimdi benim can ciğer , bolca düşünen arkadaşım. Öncelikle tebrik ederim. Yok la dalga geçmiyorum , hakikaten tebrik ederim düşündüğün için. Çoğu insan düşünemez bile.
Sen bu sorunun cevabını hiç bir hocadan , bilmem neden alamazsın. iyi bir müslüman olan bir fizikçiden alırsın ancak. Olayı özet geçecem , keza derinine inersem kafan sulanır , şimdilik bu kadar yeterli. Sen zaten akıllı ve zeki biri isen bunun kökenine inersin.
1. aşama ;
Şimdi millet , öncelikle zaman nedir onu çözmek lazım. Ben hafiften çıtlatayım size. Zaman bir değişkendir. Şöyle ki ; zaman yer çekimi olarak bildiğimiz kütle çekimine , hıza , hatta biyolojik durumunuza göre bile değişir. Kütle çekim gücü sonsuza yakın olan nötron yıldızı yada karadeliklerde zaman durur , ışık hızında da zaman durur. Hatta şöyle bir gerçek vardır ; uzay yolculuğu yapan insanlar yerçekimi etkisinden kurtuldukları için çok kısa sürede feci derecede (6 ayda 10 yıl gibi) yaşlanma belirtileri gösterirler. Bizim saatlerimiz atom saatine göre olduğundan ötürü biyolojik saati ölçemeyiz , o yüzden 6 ay geçti sanırsında yıllar öper dudaklarından anlamazsın. Hatta diğer bir hesaplamaya göre dünyada sağlıklı bir insan 70-80 yıl yaşarken aya gitse ancak 20-25 yılda doğar-büyür ve yaşlanıp ölür. Işık hızına çıkarsanız ve hatta biraz daha hızlanabilirseniz zaman geriye sarar. O yüzden teorik olarak geçmişe gidebilirsiniz fakat geleceğe gitmeniz imkansız. Daha olmayan bi yere nasıl gideceksin zaten mal? Aslında zaman madde olmadan olmaz. Zamanı şöyle düşünebiliriz ; siz 3 boyutlu bir dünyada yaşıyorsunuz , bende dahil. Bu dünya bir araba olarak kabul edersek , arabanın camını açtığınızda saçlarınızı blendax reklamı gibi sürekli ileriden geriye doğru akarak okşayan rüzgar zamandır. Araba yoksa , rüzgar da yoktur , madde yoksa zaman da yoktur. Yani zaman tam anlamıyla bir madde olmasa bile maddemsi bir varlık olarak düşünülebilir.
Gelelim 2. Aşamaya ;
Bir kağıt alın elinize. Bu kağıdın -sıfır eni- olduğunu varsayarsak (sıfır eni vardır demiyorum , varsayarsak diyorum , belirteyim istedim. keza dünyada 2 boyutlu hiçbirşey yoktur. tv yayınının bile mikron seviyesinde bile olsa eni vardır) 2 boyutlu bir maddedir. Peki bu kağıdı yuvarlak biçimde yaptığınızda ne olur? Silindir şekli. Yani 3 boyutlu bir yapı. 2. Boyutu bükerek 3 boyut meydana getirdik. Peki bu silindir şeklinin içine zaman koyup gene bükersek ne olur? Bu da 4. Boyut olmakta. Burası cinlerin alemi denilen bölgedir(cinler konusuna ayrıca değinecem). Bu şekilde 11. boyuta kadar ilerleyebiliriz. Ve işin ilginç yanı da 5. Boyuttan sonra zaman kavramı yoktur. Yani oralar zaman ötesi yerlerdir. Şimdi aklında soru işareti olupda bu yazıyı üşenmeden buraya kadar okuyan akıllı ve zeki kardeşim , tam anlamadıysan burdan yukarısını bir daha oku , tam manasıyla anlayıp devam et.
Şimdi 3. Aşama ;
3 boyutlu dünyamızda zaman geçmişten geleceğe doğru bir çizgi şeklinde akar. Bizim aklımızın sıkıntı yaşadığı yerde buradan sonrası işte. Biz zamanı bu şekilde biliyoruz ve kader inancını da bu şekilde değerlendiriyoruz. Aslında 5. Boyuttan sonra zaman yok dedik ya , oradan bakan biri için bütün zaman sadece bir an dır , bir noktadır , bizim biliğimiz çizgi şeklinde akan bir zaman modeli değil. Yani 6. Ve üst boyutlardan birisi için , evrenin varoluşundan yok oluşuna kadar geçen süre sadece bir an dır.
Ahanda kafan sulanmaya başladı. Hissediyorum buradan. Neyse devam et bi az kaldı..
Şimdi Allah 11. Boyut varlığı olduğundan ötürü (en yüksek boyuttur) , Onun için bütün zaman sadece bir andır. Yani Onun için evren varoldu yok oldu bile , bizim bildiğimiz zamanla bir saniyenin trilyonda birinden bile az bir sürede. O yüzden Allah yapacağın herşeyi bilmekte. Çünkü zaten oldu bitti. Ayrıca 5. Boyuttan sonra zaman kavramı yoktur derken şu soruya da cevap vereyim ; insanoğlunun o küçük beyni herşeyi kendi dünyasına göre araştırır. Örneğin geçmişten-geleceğe doğru akan bir zaman içinde yaşayan insan , kendisi doğduğu-büyüdüğü-öldüğü bir dünyada olduğundan herşeyin de öyle olacağını zanneder. Ama bilin bakalım ne oluyor? Zaman olmayan yerde doğmak-büyümek felan olmaz. Azıcık düşünün ben örnek vermim sonra yazı uzun diye laf ediyorsunuz. zaman olmayan yerde doğmak nedir diye.
Neyse diğer konuya geçelim. Bu dünyada herşeye özgür iradenle sen karar veriyorsun. Senin evreninde herşey bu şekilde oluşuyor. Ayrıca cinler de dahil kimse geleceği sana bildiremez emin ol. Çünkü gelecek daha yazılmadı. Olmayan bir yerden sana kimse haber edemez. Ama geçmişe gidebilirler. Çünkü geçmiş tek çizgiden ibaret bir zaman yoludur , yazılmıştır , bitmiştir. Buna karşılık geleceğiniz trilyonlarca (belki de daha fazla) ihtimalden oluşmakta.
Örnek verirsek ; geçen gün bisiklet sürerken bi arabanın biri beni teğet geçti. Eğer 1 sn erken geçseydim yoldan beni ezecekti. Şimdi bu cin arkadaşlar geleceğe gidebilseler bile hangisine gidecekler? Bana arabanın çarptığı geleceğe mi , kurtulduğum geleceğe mi? Ayrıca sizin en ufak adımınız bile geleceğinizi değiştirir. Buna kelebek etkisi diyorlar , filmi bile var. Gidin izleyin. Neyse. Cinler bu yüzden geleceğe gidemezler zaten ama gidebilecek olsalar bile önümdeki trilyonlarca gelecek çizgisinden birine gidebilirler sadece. ben seneye bugün bu saatte ankarada olacam demeniz , sizin falcının tahmininden çok daha yüksek bir ihtimaldir. Çünkü geleceğinizi siz belirlersiniz , ankarada olacam derseniz olursunuz. Falcının size dediği gelecekte değil. O yüzden fal yasak dinimizce. Çünkü saçmalık , ayrıca inana çok salak var.
Yani burada anlatmak istediğim şudur millet ; her şeye siz karar veriyorsunuz. 11. Boyuttan zaten herşey oldu ve bittiği için herşey alnınızda da yazılıdır. Yapacaklarınız zaten biliniyor. Ama biz özgür iradeli varlıklar olarak , şeytan gibi karşı gelebiliriz de ben yapmazdım öyle birşey gibi. Zaten her insan doğruları bilir , kendisi doğruları bildiği için de onları yapıyorum zanneder o küçük beyniyle. Bilmek ile uygulamak apayrı şeylerdir. insanlar yalan konuşmam der dedikodu yapmam der haram yemem der ama yaparlar. Kendilerine bile itiraf edemezler bunları. Çünkü onlar bile kendilerine yakıştıramazlar. Hani cem yılmaz diyor ya kimse cehenneme gideceğini düşünmez, sorsak herkes cennetlik , içten içe öyle olduğunu düşünür diye. işte bu yüzden kendini tanımıyorsun. O yüzden burdasın. ilim ilim bilmektir ilim kendin bilmektir.
inşallah anlayanlar olur.
Neyse bugün sadece 1 soruyu kısaca açıkladım. Diğerleri de gelecek. Kısacası buysa uzunu nasıl oluyor lan? diyenleri duyar gibiyim. Yavrularım bunları öğrenmek , düşünmek veya yorumlamak benim senelerimi aldı. Biliyorum zaten şu anda da tam anlamadın , çünkü bilgi eksiğin var. Ben belki aklında soru işareti olanlar olurda bu konu üzerine gidersin diye ön bilgilendirme yaptım. Yoksa bu konu ciltlerce kitap doldurur. Benim amacım bellidir , buraya kadar okuyan arkadaşlar anlar zaten.