Şöyle bir durum var ki bir kavramı/durumu ileri süren olduğunu kanıtlamalıdır.Kanıt sunulmadan ileri sürülen bir fikri çürütmek için kanıta ihtiyaç yoktur.
Örneğin ben de bunu diyorum: gökyüzünde isalyeh adlı varlıklar dolaşıyor ama kimseye gözükmüyorlar. Onlar işeyince yağmur oluyor. Sadece isalyehlerin testisleri gözüküyor ve bulutlar da onların testisleri. Onlar nefes alınca buharlaşma olayı oluyor. isalyehler sinirlenince ısınıyorlar, dünya da bu şekilde ısınıyor. Ben size yağmurlarla buharlaşmayla kanıtladım isalyehlerin varlığını. O halde isalyehler var. Kanıtlasana olmadığını...
Din ve tanrı olayları, mucizeler de bundan farksız. isalyehler de Tanrı da mantık ve bilime ters.
ikisinin de manıtıken saçma olduğu bariz.. Peki neden tanrıya inanıyorsun da isalyehlere inanmıyorsun ? ikisinin de kanıtı yok sonuçta...
Anlayacağınız, eğer bir durumu ileri sürüyorsanız kanıtlama yükümlülüğü sizdedir. Ricky Gervais'in dediği gibi:
"Neden tanrıya inanmıyorsun? "Hayır, hayır, hayır, sen neden tanrıya inanıyorsun?". Kesinlikle kanıtın yükü inananların üzerinde. Her şeyi sen başlattın. Eğer sana gelip " Neden uçabildiğime inanmıyorsun?" deseydim , " Neden inanayım? " derdin. "Çünkü bu inanç meselesi" diye cevaplardım. Sonra da derdim ki "Uçamadığımı kanıtla , kanıtla hadi uçamadığımı, gördün mü kanıtlayamadın , değil mi? ". Muhtemelen oradan ayrılıp, güvenliği arardın yada beni pencereden dışarı atardın ve " Hadi uç o zaman gerizekalı! " derdin. "