sanıldığının aksine bizlerden o kadar da nefret etmeyen insanların bulunduğu ülke. milliyetçilikleri bizdekinden farklı, her yerde bayrak görüp ne çok resmi kurum var diye düşünmeyin; iki evden birinin çatısında bayrak görebilirsiniz. avrupa ülkesi gibi değil.. sade, sıradan.. hatta sınırı geçtiğinizde "burası mı yunanistan" diye düşünürsünüz. selanik izmirin * kopyası gibidir. bizde anadoluda bile olmayan eski model arabalarla * doludur her yer. şehir merkezlerini görünce istanbula niye bu kadar takıldıklarını daha iyi anlarsınız. benzese de yanından bile geçemez. Zamanında Avrupayı pers istilasından koruduğu ve kalkan görevi gördüğü için ab'ye alınmıştır. saat 3 oldu mu hemen her yer kapanır, siestaya çekilirler. tekrar açıp 2-3 saat çalışmanın ardından eğlence başlar ki eğlenmesini sahiden iyi bilirler. müzikleri insanın kanını kaynatır. kızları da erkekleri de çirkindir ama hepsi sıcakkanlıdır. * türk olduğunuzu öğrendiklerinde suratlarını diğer avrupalılardan daha az ekşitirler. sandalet ustası yaşlı bir amca ingilizce nerden geldiğimizi sordu "istanbul" cevabı üzerine çat pat türkçe konuşmaya çalıştı bizimle. kuşadasından göçmüşler. etiketteki fiyattan indirim yapıp 10 avro aldı sandaletler için, "amerikalılara 15 avro" diye espri yaptı bir de. bizi bilen ve anlayan bir halka sahip bu ülkeyi gidip görmeden karar vermeyin derim ben.