devlet hastanesi nin olmazsa olmazları

entry82 galeri
    32.
  1. Geçenlerde hastanede müdahale odasının
    önünde bekliyoruz, düzensiz bir sıra, ama
    yine de sen benden öncesin, ben senden
    sonrayım gibi bir sıra yapmayı becerdik. o
    kurduğumuz düzen her hasta giriş
    çıkışında kapıya yığılmayla birlikte
    bozulacak gibi olsa da kapı kapandığında
    yine sıranın sağlandığını görüyoruz. derken
    sıra bir türlü gelmez oldu, giren bir saat
    çıkmıyor, çıkanlar da farklı.
    Bu iş böyle olmaz diyerek girdim odaya,
    odaya açılan başka bir kapı daha var,
    oradan torpilli hastalar giriyor. vay sen
    misin bunu bize yapan diyip bağırıp
    çağırdım, suçlu olan personeller kendilerini
    belli edince saldırdım bunlara, elime ne
    geçirdiysem suratlarına fırlattım. kadın
    erkek demeden kollarını büktüm, dizlerimle
    sektirdim, saçlarından tutup duvara
    defalarca vurdum yüzlerini. bir yandan
    dikişli karnımı tutuyor, bir yandan tek
    kolumla düşmana sert müdahalelerde
    bulunuyordum. kavgamız odadan dışarıya
    taştı, hastanenin diğer personelleri de geldi
    üzerime, bi ona bi ona, bi ona bi ona,
    derken güvenlik de karıştı olaya, kıvrak bir
    hareketle elinden copunu aldım, o şaşkınlık
    içerisindeyken ters çevirip yere
    yatırdım.benden gaz alıp heyecana gelen
    sinirli bir kaç vatandaşı tembihleyip "bunu
    bu konumda tutun, arkasına dönmemesini
    sağlayın" dedim, tamam dediler. tüm bunlar
    saniyeler içerisinde oluyorken ben yine
    döndüm, "bana başhekimi getirin yoksa
    alayınızı ipe dizerim" dedim. tabi hastaneyi
    babasının malı gibi görüp üzerime
    çullananlar oldu yine ve güçlü
    yumruklarımdan nasibini aldılar. kimi
    üzerime hınçla geliyor ve tek bir hamleyle
    camdan dışarıya fırlatıyordum, hastanenin
    acil servisi şimdi yaralı personel için
    düğmeye basmıştı. karnımdaki dikişler
    açılmıştı, müdahale odasına koştum hızlıca,
    gerekli malzemeyi alıp çıktım dışarıya,
    herkes beni izlerken karnımı diktim, sonra
    polisler geldi, onlara başhekimi istediğimi
    söyledim. "başhekim diye bir şey yok"
    dediler. "nasıl yok lan, bu şatonun bir
    kont'u yok mu " dedim.
    Bir anda kolumu tıklatan teyze "sıra sende
    oğlum hadi" diyip dürttü beni, hastanenin
    nefret ettiğim o yapısı içinde doğaçlama
    gelişen bu hayalim sona ermişti, içeriye
    girip sıkıntımı anlattım, reçetemi alıp çıktım.
    0 ...