stajyer avukatlığa ilk başlayan hukuk fakültesi mezunu genç adliyede kendisine avukat bey diye hitap edilince sevinir, havalanır ama zaman geçtikçe dışarıdan avukat bey içeriden bir işçi olduğunu anlar. işçiyiz çünkü bir gün antalya bir gün bursa'ya gideriz, büykçekmece'de kar yağarken, bakırköy'ün izbe kömürlükten bozma icra dairelerinde dosya ararken napıyorum lan ben diyorsun bir zaman sonra. kalem müdürlerinden ayar üstüne ayar yersin, icra müdür yardımcısına sırf egosu tatmin olsun diye müdürüm dersin. icra memurlarına iyi davranacaksın, dosya çıkaran elemanın triplerine katlanman lazım, mahzene inip dosya araman lazım. gıkını çıkartmadan çalışırsın, gerektiğinde müvekkilden 2 sikindirik çek alıp icraya koymak için imes'e, des'e çıkarsın bir atölyede kaynak yapılırken patlama olsa öldün bok yoluna gitti niyazi. bu kadar çile çekerken arada hacze çıkarsın, borçlunun derdini dinlersin. kısacası aldığın asgari ücretle 1 senelik stajını gün sayarak geçirirsin. bu sistemin böyle işlemesinde katkısı olan da biz avukatlarız aslında. stajyer mesleğe girince yaşadıklarını yeni stajyerlerin üzerinde uygular umarım küfrettiğim şeyleri başkasına yaşatmam büyük günah emek sömürüsü.