O ses türkiye yarışmasının, fikrimce daha ilk geldiği anda belli olan birincisidir. buradan herhangi bir eyyam algılanmasın, hakkıyla kazandığına inanıyorum. performansını yarı final dışında hiç düşürmemiş olması bir yana, görece elenme riski olan durumlarda da (bkz: phantom of the opera) sempatisi ve efendiliği ile puan toplamıştır.
elbette ilk aşamada hasan doğru ile tarkan konseptini yan yana koyunca bir benzeşme görülemediği için, bundan sonra olacaklar hakkında nedense birçok kimse olumlu düşünmemektedir. temel gerekçesi için (bkz: efendilik ve aile terbiyesinin olumsuz yanları)
hasan ağırkanlılığını bozma gereği duymadı, çünkü gerek yoktu. insanlar onu güzel şarkı söylediği için, aynı zamanda karşılarında tamamen batıya adapte olmuş janti bir tip değil, halkın içinden birisi gördükleri için seçmiş olmalılar. bir adam, şarkı söylerken dikkati tamamen üzerinde toplayarak pür dikkat izlemenizi sağlıyorsa, ister saatlerce hareketsiz durur, isterse de sahneyi baştan başa koşar. ikincisi artı olabilir ama asla gereklilik değildir. kaldı ki hasan'ın bu tür birşeyi beceremeyeceğini düşünmek de saflıktır kanımca; en azından az konuşuyor olmasının konuşmayı beceremeyişinden olmadığını da dün ispat etti (programı izleyenler ne demek istediğimi anlamışlardır). kültür sanat faaliyeti olarak gündelik hayatında opera dışında faaliyetler olduğunu tahmin ettiğim hasan kardeşim umarım bundan sonra başarılı olur, onda iyi bir hamur var. ama bakalım işlemeyi bilen ellere mi teslim edilecek, onu da zaman gösterir. başarılı olmasını ayrıca istiyorum, çünkü kendini olduğundan fazla gösteren palavracı, dalavereci ve hareketli tiplerin yerine artık işinin ehli insanların gelip yerleşmesi lazım. efendiliğin sahnelere son zamanlardaki en somut yansıması olan hasan kardeşim eminim bizi en iyi şekilde temsil etmek adına kendi üzerine düşeni fazlasıyla yapacaktır.