bazen bulaşık makinesine karman çorman dizilmiş tabak çanaktır. kendi kendine söylenirsin, hepsini düzeltmeye çalışırsın. gözlerinden yaşlar süzülür. niye böyle kötü dizilmişsiniz diye sitemli bir içsel konuşma başlar. bir insan bulaşıklarla bu denli duygusal bağ kuramaz.
- böyle olursa bu temizlenmez. hem yığılır mı bu böyle, o zaman bu gözleri niye yaptılar makineye? bu tabaklar sudan geçirilmemiş. her şey üstüme üstüme geliyor. tencereyi atamayacaksak ne diye icat oldu bu makine? güya bilim ilerledi. hala düdüklüyü elinde yıkıyorsun. al işte burnumu sileceğim kağıt havlu bile kalmamış. sonrada neye bu kadar duygulaştın? zalımsın hayat.