ölmekten herkes korkar. bizim bütün gücümüz bu. ölümün bizzat kendisi. insanlar ölmekten korkarlar ve kimse onu düşünmek istemez. fakat birisinin bu meseleyle ilgilenmesi gerek. işte biz onlarız. ölümü dünyadaki herkesten fazla düşünenler. insanları ölümden o kadar korkuttuk ki onu tamamen hayatlarından çıkardılar fakat atladıkları bir şey var. ölümü hayatından çıkartırsan, ölümsüzlüğü de çıkartmış olursun. hâlbuki ölümsüzlük teorik olarak mümkündür. çünkü kanser diye bir şey var. kanserin ne olduğunu düşünüyorsun? hastalık mı? hayır. kanser bir mucizedir. asla ölmeyen fakat bozuk bir hücre. biz bir kanser hücresinin bozuk olmasıyla değil asla ölmemesi ile ilgileniriz. bozuk bir hücreyi bir daha bozarsan yeni ve doğru çalışan bir yaşam formuna ulaşabilirsin. sonra geriye sadece onu kendine uygulamak kalır. şubat bu uygulamaların en harikalarından biri. fakat ne yazık ki tamamlanmamış bir proje. sonsuz yaşam sahibi olmak demek, kimsenin bilmediği yeni bir ahlak sahibi olmak demektir. anlayacağın biz iyi ya da kötü değiliz. fakat bir ahlak sahibiyiz. sanıldığı gibi dünyayla bir işimiz yok. biz, evet zenginiz. çünkü çok çalışıyoruz ve ahlak sahibiyiz. çok çalışkan ve ahlak sahibiysen muhakkak zengin olursun. mühim olan zengin olup dünya hayatına sahip çıkmak değil, mühim olan ölümü ölümlülere bırakmamak. çünkü ölümlüler ölmekten korktukları için doğru dürüst ölmeyi bile beceremezler. oysa ölümün bir haysiyeti vardır. biz haysiyetsiz insanların ölümle ilgisini kesmeye çalışıyoruz, hepsi bu. bu yüzden televizyonlarımız, gazetelerimiz, internet ağlarımız var. insanları hayata daha çok bağlayıp ölümün şerefini kurtarmak için. vücut kremleri, zayıflama ilaçları, sağlık kampları, özel hastaneler, kaza sırasında aniden açılan hava yastıkları. her gün daha iyi yollar yapmaya çalışıyoruz. yüksek güvenlikli otomobiller, alarm sistemleri, çelik yelekler. niye? sırf siz ölmeyi unutun diye. unutun ve taksit ödeyin. düşünsene, 145 ay taksitli bir ev satıyoruz sana.145 ay boyunca taksit ödeyeceksin. bunun için asla ölmemen gerek. o yüzden ölmeyi falan unut gitsin. unut, ölmeyi bize bırak. o bizim konumuz. bir bardak su var mı?