özel okullarda haftalık ingilizce saati 10. üstelik anaokul gruplarında da neredeyse böyle.
devlet okullarında bu sisteme daha yeni geçiliyor. gerçi seçmeli ingilizce dersleriyle anca 6 saate ulaşılabiliyor.
sadece ders saatleri mi sorun? tabi ki değil.
öğretmende bitiyor iş. gerekirse yöntemini değiştirecek o dili öğretecek.
herkesin başka bir dile yatkınlığı olmayabilir. nasıl sözel öğrencilerin sayısalı anlamaması gibi bu da böyle.
dile yatkın olan öğrencileri tespit edip yönlendirecek bir öğretmen.
matematiği ne kadar iyi öğretebiliyorsak ingilizceyi de o kadar öğretebiliyoruz. daha doğrusu öğretemiyoruz.
ingilizce uygulama dersidir. düz anlatım en fazla 5 dakika. geri kalan 35 dakika uygulama.
test çözerek de öğretemezsin. konuşacaksın arkadaş.. bunun başka çaresi yok.
ha test çözüm değil diyorum ama maalesef mevcut sistem bana test çözdürmem gerektiğini söylüyor.
öğrencileri yatkınlığı olan derslere yönlendirip o alanda eğitirsek bu ve bunun gibi sorunları aşabiliriz daha kolay.
herkes her şeyi yapamaz.
ha diyeceksiniz ki ee kimse öğrenemiyor kimsenin mi yatkınlığı yok dile.
hem ders saatleri hem de öğretmen burada birinci faktör. sonra öğrenci gelir.