Her ne kadar çatısının altında toplandıkları bir dernekleri yoksa da bu abilerde dünya yaşayışında ikiye ayrılırlar. Seven abiler ve sevmeyen abiler.
Seven abiler: Kafada hasarsız doğmuş, vicdan sahibidirler. Her inen dona secde etmezler. Toplumda ölümüne saygı uyandırır ve kıskanılırlar. Sakat kafaların nefretlerini üzerlerine çekerler. Onlar birer 'Hero'dur.
Buna örnek olarak: Spartacus' adlı dizideki 'Spartacus' karakteri bu konuda herkese parmak ısırtmış, sonuçta ellerde başlayan parmak ısırma olayı ayak parmaklarında bitmiştir. Adamın sevgi ve sadakati etrafta bulunan cemiyette ısıracak parmak bırakmamıştır.
Sevmeyen abiler: Kafada hasarla doğmuş, dakika başı boşalma ihtiyacındadırlar. Her inen dona secde ederler. Bunlarda birde çük sorunu vardır ki, cetvelle gezer, her eve girmeye çalışırlar; Allah kimselere vermeye dedirtirler. Hayat boyu don ve çoraplarını kimlere yıkatacakları kaygısını taşırlar; Huzursuz ve saygısız yaşarlar.
Bu türlerin idolüde 'Kazanova' dır. Yaşamı boyunca sık sık çarşaf değiştirtmeye sebep olmuş, topluma çitici kadınlar kazandırmaktan başka bir işe yaramamıştır. Ardından edilen bilimum beddualarla taklaya gelmiştir.