nasıl bi siyasi hukuk varsa ortada artık, fenerbahçe cumhuriyeti her zaman mağdur olan taraf oldu mına koyayım 3 temmuzdan bu yana.
önce ulusalcılara karşı 'komplo'lar başladı, dediler ki ''yargı gördüğünüz gibi bağımsız değil, o yüzden biz bu kararı tanımıyoruz. hakkımızı her yerde arayacağız''. aziz yıldırım bir anda cumhuriyetçilerle beraber aynı kefeye kondu, aynı gayeye sahip oldu, aynı odakların hedefine konuldu. olaya ısrarla siyaset sokuldu.
aynı hukuk bu sefer akp güruhuna 'komplo' kurdu. dediler ki ''gördüğünüz gibi yargı siyasi. tanımıyoruz''
o zaman aynı mantıkla, aziz yıldırım'ı akp'ye yapılan kumpas dolayısıyla bu sefer akp'li mağdur kimliğine sokmamız gerekiyor.
bi yandan da ilginçtir ki, türk yargısına güvenmeyen fenerbahçe cumhuriyeti, problemi çözmeyi avrupada hatta başka kıtalarda da denedi. oralarda da şikeci olarak tescillenen malum şahısa göre, elbette bütün dünya kendisine karşı linç kampanyası başlatmıştı.
milleti keriz yerine koymayı şiar edinmişlerin ülkesinde, aziz yıldırım'ın yeri tarihte apayrı bir köşede olacak orası kesin.
yannız, mağdur edebiyatına aşık olan bu milletimiz, bu gibi adamların arkasında durduğu sürece burnumuzun rotası her zaman bok çukuru olacak. hoş zaten giren çıkan belli değil de, bizimkisi bi umut bile diyemiyoruz artık. umut bu diyarlardan göçeli çok oldu..