sinema

entry183 galeri video2
    107.
  1. sanat tarihinin en büyüleyici dallarından biridir. ışığın aydınlattığı o dev ekranda ne hayatlar görmüş, ne hayatlara üzülmüş ve ne hayatlara gülmüşüzdür... aslında sinema biz insanların ekrana yansımasıdır, sinemanın bu ışık kaynağı bizler oluyoruz. sinemayı bir de ahmet haşim' in '' bize göre '' isimli kitabında, eleştirel bir dille yazdığı bir bölümden inceleyelim :

    '' boş vaktim oldukça sinemaya giderim .yumuşak bir ka­ranlığa gömülmüş, makinenin hışırtısını dinleyerek, vücudu­mun değil, ruhumun bir çetin yol üzerinde mola verdiğini his­sederim. karanlık, ölümün bir parçasıdır, onun için dinlendi­ricidir. büyük dinlenme, bir karanlık denizine dalıp bir daha ışığa kavuşmamaktan başka nedir?

    sinemanın diğer bir fazileti de olgun yaşın, kafatası için­de, bir deste deve dikeni gibi sert duran acıtıcı mantığı yeri­ne, çocuk safdilliğini ve kolayca aldanış kabiliyetini koyması­dır. rüya alemi üzerine açılmış sihirli bir pencereyi andıran beyaz perdede koşuşan, döğüşen, düşen, kalkan şu ahmak şahısların tatsız tuhaflıklarından veyahut kovboy süvarilikle­rinden veya harikulade hırsızlık vak'alarmdan, başka türlü tat almak kabil olur muydu? insan saflığıyla beslenen sinema edebiyatı, henüz kıymetsiz yazarın işidir. resmi, beyaz perde üzerinde kımıldayan şu rimel ile kirpiğin her teli bir ok gibi di­kilmiş güzel kadının gözünden, damla damla akan sahte göz­yaşları, zevkini ve aklıselimini şapka ve bastonuyla birlikte vestiyere bırakmayan adamı, teessürden değil, ancak can sı­kıntısından ağlatabilir.

    sinema, böyle yormayan masum bir göz eğlencesi kal­dıkça, yorgun başın munis bir sığınağıdır. her zevkini kaybet­miş ruhu, çocukluk tazeliğine kavuşturan bu karanlıkta, basit musiki, tatlı bir ninni vazifesini görür. ben, en güzel ve en din­lendirici uykularımı sinemanın, ipek yastıklar gibi başın ar­kasına yığılan yumuşak karanlığına borçluyum. ''

    ahmet haşim - bize göre
    0 ...