- kalabalıkta kendini göstermek için; "bas! önündekinin omzuna".
- vicdan azabı duyulduğunda; "alemin enayisi sen misin?"
- makam mevki sahibi olmak için; "elense çek, tırpan at, çangalı tak, kaydır ayağını!"
- kolay yoldan köşe dönmeler için; "her yol mübah!"
- elde edilmiş kazanımlar için; "üzümü ye bağını sorma!"
- insanlık damarı depreşince; "dünyayı sen mi kurtaracaksın?"
- kız arkadaş için; "daha atamadın mı yatağa!"
- evlenilecek kız için; "bakire değil mi?"
- erkek, seks için; "seni nasıl özledim bilemezsin!"
- kadın, seks için; "başım çok ağrıyor nejat."
nihayetinde; ibneyiz, ibne! fakat ibneliğimiz; götverenlikle değil her gün biraz daha bozulan, erozyona uğrayan ahlaki değer yargılarımızla alakalı.
- gerçekçi olalım!
ayakkabı kutularından çıkan milyonları görünce kızıyor ve sinirleniyoruz. kızmasına kızıyoruz da kızgınlığımızın gerçek sebebi; onların yasadışı yollardan elde edilmiş kara paralar olması mı, yoksa başkalarında olup da bizde olmaması mı?
- dürüst olalım!
kaçımız, milyonlar dolu ayakkabı kutularını elinin tersiyle iterdi. iki elin parmaklarını geçer mi dersiniz toplamda bu sayı?