kendisini izlemek hiç bu kadar keyifli olmamıştı...
dayanamıyordum eskiden izlemeye kendisini. o hırçın ama keyifli halleri, bu devletin koruması altındayım ben tavırları, bu saatten sonra beni kimse tutamaz yürür giderim davranışları midemi bulandırıyordu. zaten bir süre sonra izlemeyi de bıraktım onu, dayanamadım.
son 2 haftadır programlarını izliyorum ve kendisinde ki müthiş değişimi kahkahalarla ve keyifle izliyorum. öncelikle kendisi epeyce bir kilo alıp saçlarını güzelce dökmüş. eskiden o kameraya attığı gururlu bakışların yerini saçlarına odaklanan bakışlar atmasına çevirmiş. Allah gitgide içinin çirkinliğini yüzüne de yansıtmaya başlamış ve o kameraya atılan bakışlardan anlıyorum ki kendiside gayet farkında bu durumun.
gelelim işin kişilik tarafına. hakikatten izlerken keyiflenirken acıyorum da kendisine . dün dediği herrşeyin bugün tersini söylemek zorunda bırakılması tüm kimyasını bozmuş. dün akşam ahmet çakar öyle bir köşeye sıkıştırdı ki kendisini babası yaşında adama "lan ,lun" diye bağırdı. gidiyorum bırakıyorum programı diye zırım zırım zırladı, yetmedi ahmet çakara bunların sökmediğini görünce alenen tehditler savurup ahmet çakarı masadan kaçırdı. "program sonunda da artık burada ciddi bir şey konuşursam şerefsizim hep geyik artık" dedi.
gece yaşadıkları yetmediği gibi ahmet hakanın köşe yazısında feci bir ayara mağruz kaldı. devrinin geçtiğinin, lale devrinin bittiğinin ve gelecekteki savcı sayan olacağının gayet farkında. geriye bir tek nagehanın da kıçına tekmeyi basması kalıyor. tamam nagehan da kendisinden farklı değil hatta kimi zaman daha beter ama Allahı var hoş kadın. yani ağzını açmasa her türlü gideri olabilecek bir hatun kişi. gözden düşen bir rasime 1 yıldan fazla tahammül edeceğini zannetmem. ondan sonra rasim ozan piyasadan silinip gitmezse daha da keyifli izlenecektir kendisi.
çok ah aldınız efendiler, çok kişiye haksızlık yapıp hakkında iftira attınız. bu dünyada da öbür dünyada da acısını çekeceksiniz.
