7.
-
Gün altın külçeler bırakırdı
Dokunmazdık hiçbirine
Elmas kanatlarla dolaşırdık
gümüşî aşkları
Kırkikindiler miydi yalnız
çırpınan bir nehrin damarı
Bizi hangi mevsim aldattı
Düşlerin daralan göletinde
nilüferler gibi ağladık
Kent tırtılı diyorlar
Ağaçların yanılsaması
Kuşatılan bahçelerden
avlulara uzanan kırıklık
Ahşap bir hüzün kaldı
yaygısı çürük sarı
Aynalardan ince hastalık
Suretiyle dökülen
bir sırrın intiharı
Yaşlanmış eşiğinde
duruşu enkaz bir kadın
Eğilmiş pirincine
ayıklıyor zamanı...
(bkz: Ahmet GÜNBAŞ)