Anadolu da bir beldede içki müptelası bir zat ölünce imam başta olmak üzere halk cenaze namazını kilmaya yanaşmıyor. Hanımı eşini sırtlayıp dağlara çıkıyor. Rastgeldiği çobandan yardım istiyor. Birlikte eşini toprağa veriyorlar. Kadın çobana; "bir de dua eder misin" diyor. Çoban ben dua bilmem ama edeyim diyerek elini kaldırıp bir iki cümle birşeyler mırıldanıyor ardından da kadın evine dönüyor.
Aradan bir iki gün geçmeden köyün ileri gelenleri ve hatta imam ölen adamı Rüyalarında cennette ve güzellikler içinde görüyorlar. Akabinde durum iyice konuşulmaya başlıyor ve herkes sebebini merak ediyor. Sonunda adamın eşine sormaya karar veriyorlar.
-"eşini nasıl gömdün, nereye gömdün, biz kocanı cennette böyle böyle gördük."
Kadın- ben birşey yapmadım. Çoban la beraber dağa gömdük. Sonra da dua etti o kadar.
Ardından ahali çobanın yanına gidiyor ve;
-"cenazeyi gömdükten sonra dua etmişsin. Ne dedin söyler misin"
Çoban-"allah ım buradan gelip geçenlere tanrı misafiri, senin misafirin diyerek azığımdan yedirdim, sütümden ikram ettim. Şimdi de ben sana bir misafir gönderiyorum, şanınca ağırla allah ım" diye dua ettim.