tarım arazilerini sanayiye açarak ve organize sanayi bölgeleri yaparak, mazota o biçim zanlar uygulayarak, tarım kredilerinde fazileri düşürmeyerek, ithal gelen tarım ürünlerine kota ve ek mali yükümlülük koymayarak oluşan durumdur. bir tek buğdayda ve unda kota var sanırım ama zaten bizim iç üretimimiz bize yetmediğinden ithal etmek zorundayız. kazakistan ve rusya'dan buğday ithal eden bir ülke haline geldik. ülkemizde çok süper değirmen makinesi üreten firmalar var konya'da ama artık değirmenlik ürün yapmıyoruz. sanayi toplumu olacağız diye öyle bir zorlama iş yapıyoruz ki çiftçilikten para kazanamayan insanlar büyük şehirlere göç edip sefil oluyorlar. şimdi tohum olayına da el atıyorlar. bütün dünyada yerli tohumu bitirme politikaları ülkemizde de uygulanıyor. yerli tohum satışı yasaklanır hale geliyor. tarım ürünleri tek tip olma yolunda. oysa ki tabi yollarla üretilen besinlere ihtiyacımız var.
tarım sadece besinlerimizin temeli değil tekstil ve hayvancılığın da temelidir. oysa hükümetin şu ana kadar kati bir tarım politikası olmadı. aksi gibi tarımı köylüye bırakmamak için ellerinden geleni yapıyorlar. biz en azından kendi çocuklarımıza yetecek kadarını kendimiz üretmeye çalışalım. monsanto'dan ve benzeri hibrit tohumculardan da uzak duralım. yerli malı alalım yerli üreticiyi ve yerel çiftlikleri destekleyelim.