eurovision yarışmasına gönderilecek şarkının çok stratejik ve sahne şovu yapmaya müsait bir şarkı olması gerekmektedir. çünkü kazanmak için oylamada çok stratejik oylar toplamanız lazım. tamam şimdi bizim ülkemiz gurbetçilerin fazlaca olduğu ülkeler olan almanya, fransa, belçika, hollanda, ingiltere gibi ülkelerden nerdeyse her seferinde tam puan alıyor. bu da 5 x 12 = 60 şeklinde puan tablomuza yansıyor. kazanan ülkenin ise genellikle 200 puan ve üstünde aldığını göz önünde bulundurursak en azından 3-4 ülkeden daha 12 puan almak şart kazanmak için.
şimdi ülkemizde eurovision şarkısı seçenlerin anlayamadığı, algılayamadığı bir konu var. sertab erener birinci olduğu zaman çok orjinal bir parçayla birinci olmuştu. bize has ritmler, kıvrak danslar, güzel bir vokal ve en önemlisi etkileyici bir sahne gösterisi bunu getirmişti. taraflı tarafsız herkesin oyunu alan bir şarkı ilk 5'e giriyor zaten mutlaka.
hande yener giderse rahat bir şekilde 100-150 puan arası alacaktır. ama nasıl bir şarkıyla yapacak bunu? dıp-tıs altyapının üstüne aşk acısı yaşamadığını iddia eden kadın modeli sözlerle yapacak. çünkü hande yener hayatında başka bir tarzı denemedi hiç. dinleyici kitlesi de o yüzden sabit. yani kısacası hande yener'in yaptığı, house altyapıların üstüne arabesk sözlerden başka bir şey değil.
peki bu tarz tutuyor mu dünyada? eskisi kadar değil. özellikle eurovision'da artık orjinal olan kazanıyor hep.
bu kadar lafın üstüne diyeceksiniz ki, "madem çok anlıyosun çık sen söyle lan". ben pek iddialı değilim o konuda ama gösterebileceğim bir isim mutlaka var. birkaç yıl önce şakşuka isimli parçasıyla meşhur olan tarık mengüç eurovision'a gitsin, kesin ilk 3e girer. hem de şakşukayla girer.
şimdi avrupalıların mal mal bakmasına sebep olan bir 9/8 ritm vardır, yani bizim bildiğimiz basit adıyla göbek havası. adamlar bunu duydukları zaman bir garip oluyorlar, şoka uğruyorlar ve çok hoşlarına gidiyor. daha 2 hafta önce side'de tatildeyken bir akşam çıkan ibne bir dansöz oynarken bütün turistler put kesilip onu izlediler. bu kadar aşırı bir reaksiyon gösteriyorlar yani bu garip ritmlere. tarık mengüç ise eli ayağı durmayan, çok hareketli ve çok orjinal dans eden bir şarkıcı. ha çok müthiş müzik yapmıyor açıkçası, ama piyasaya hitap eden bir yapısı var. düşünsenize sahnede kıpır kıpır bir tarık mengüç "yediremedim şakşuka" diye şarkısını söylerken eli kolu oynuyor, arkasında dansçıları ve bir de dansöz at ortaya, bitti bu iş!
sorun şu ki, müziğimizde batılılaşmaya, dıp-tıs altyapılara gerek yok. bizim müziğimiz olağan haliyle avrupa için çok cazip. esas önemli olan da bu zaten. cazip gelen ve orjinal olan bir şarkı.