kısa bir süre takıldığı itü sözlük'ten, uyum sorunu yaşadığı için ayrılan, yazarlık için başvurduğu ekşi sözlük'te de sıra beklemek istemeyip "amaaaan ne bekleyeceğim sizi beeee, siz beni bekleyin. hıh" diyerek yuvasına, uludağ sözlük'e dönüş yapan eintracht braunschweig tarafrarı olan yazar.
kuresel ikinma mahlaslı yazarla bağlantım varmış, öyle buyurmuş beni çok iyi tanıyan(!) zerdüşt.. evet, küreselle bağlantım var. itiraf ediyorum. şöyle ki: iran üzerinden yurda kaçak sokulan malları kendisine ulaştıran aracı benim. avatarımdaki maskeli fotoyo boşuna mı koydum sanıyorsunuz siz.
çükzade ahmet efendinin küçük kızı bir polis kadin mahlaslı yazarla aynı kefeye konulmak da ziyadesiyle güldürmüştür zat-ı şahanelerini. beni güldürdün allah da seni güldürsün scrikss kardeş.
"bildiğin vasat troll yaaa" diyen üstat abilerim, bilge ablalarımın bu eleştirisini de dikkate alıp kendimi geliştirmek için çaba sarf ettim sözlükten ayrı kaldığım zaman içerisinde. netten bilgi edinmek yerine, kütüphanelerde o tozlu, o tarih kokan kitaplara gömüldüm günlerce. ve en nihayetinde, fularlı ve siyah kemik çerçeveli bir gözlük kullanan bir oldum çıktım. kafelerde dostlarla bilgi paylaşımı yaparken, kahvelerimizi yudumladık şen kahkahalar eşliğinde. beyin fırtınaları yaptık gündeme dair... böyle işte...
ayyyy az kalsın unutuyordum.kedim var artık benim bir tane. ama yavru daha. adı basur. geçen gün dostlarla bilig paylaşımından dönerken sokakta gördüm, kıyamadım aldım getirdim eve. ama çok tatlı yaaaa. klavyenin üzerinde falan geziyor haylaz.
neyse, börülce koymuştum ocağa ona bakayım bi, sonra basur'un sütünü verip geliyorum.