eryaman

entry143 galeri
    90.
  1. ergenlik yıllarımı yaşadığım semt.

    eskiden eryaman-kızılay arası gidip gelen 7 tane çift katlı yeşil otobüs vardı. sık sık istanbul yolu üzerinde arıza yapıp öylece kalırdı. mithat paşa caddesini dönerken dervilir gibi olurdu. alt katın şoföre yakın kısmı kulübe gibiydi. biletçi de öyle bir köşeye sığardı ki ölse üç gün gören olmaz. üst kat koltukları dapdardı. dersane dönüşleri (o yıllar eryamanda dersane yoktu eryaman fen hariç) test çözmek için kitabı açar, sonra midem bulanır bırakırdım. başımı cama yaslar ergen hayallere dalardım. ya da kulaklık takar maç dinlerdim metro altı çarşısından aldığım çin malı radyomdan. sonra kaldırıldı o yeşil çift katlı otobüsler. yanlış hatırlamıyorsam birini eskişehir'de gördüm köfteciye çevirmişler kaba görünen ama içi sevimli külüstürü.

    ya garip bi semtti ya da o yıllarım özel olduğu için bana öyle geliyor.. aşık olduğum kızın oturduğu siteden başım önde geçişler, bi taraftan karşılaşmak isteyip bi taraftan görmeden ortadan kaybolma isteği, bahar ilköğretimin bahçesi, migros..

    şimdilerde daha bi garip geliyor sanki.. koskoca yollar ama gündüz vakti bomboş, alışveriş merkezleri ama ne dükkan var ne müşteri.. o kalabalık banklar da boş, herkes yabancı geliyor. belki hatırasını hissederim diye civarında gezindiğim sevdiğim kızın sitesinden de geçiyorum ama yok.. herkesler gitmiş. zaten pek arkadaşım da yoktu eryamanda ama bi başka olmuş sanki.

    sahipsiz, çekingen hissediyorum her dönüşümde buraya. ısı merkezine çıkıp iki sigara içip dönüyorum evime.. göksu parkından nefret ediyorum.. benim kimsem yokken nasıl bu kadar insan birlikte dolaşabiliyor susuz'un etrafında? hani ben ayrılırken herkes kendi halindeydi? ben yokken mi kaynaştınız?
    2 ...