su götürmez gerçeklik...
biraz detaylı tarih okuma alışkanlığı olan herkesin rahatlıkla kavrayacağı bir durumdan söz ediyorum. belki de ülkenin bu kadar içkarışıklığa itilmesinin sebeblerinden birisidir bu durum.
türkler tarihten beri savaşcı yetenekleriyle ön plana çıkan bir millet, keza kürt süvarileri yetenekleriyle kurtuluş savaşı ve eyyubiler'in haçlılarla olan mücadelesi de dahil olmak üzere,hizmet etmiş olduğu ordulara büyük yararlılıklarda bulunmuştur. çerkesler'e gelince dünya' da eşi benzeri olmayan atları ve süvari birlikleriyle ruslara oranla çok az nüfuslarına rağmen, gerçekleştirdikleri gerilla savaşıyla ruslar'a karşı kafkasya'da 200 yıldan uzun bir süre tek başlarına direnebilmişlerdir. keza osmanlı'ya olan zorunlu göçlerinden sonra da bu yetenekleriyle osmanlı ve türk ordularına büyük hizmetlerde bulunmuşlardır.
lazlar'ın karadeniz' i rum ve ermeni komitacılara dar edişlerini bilmeyen yoktur sanırım...
bu özellikler artık dna' mıza kazınmış özellikler ve öyle kolay kolay sökülüp atılacak türden değil.
bu nedenledir ki; türkiye' de yaşayan halklara düşen bir görev var; herkesin demokratik haklarını savunup,kendi örf ve adet ve dillerini yaşatabileceği güzel müreffeh bir sistem geliştirip, bu savaşcı yetenkleri, kendi tekniğini üretebilecek bir bilimsel ve ekonomik seviyeye gelerek anlamlandırmaktır.
herkes elin ecnebisine duyduğu hayranlık ve saygının onda birini birbirine karşı ve tarihine duyarsa bu birlik sağlanır kuşkusuz.
fakat öncelikle gerizekalıca birbirinizi aşağılama ve karalama huyunuzdan vazgeçmeniz elzem. ne yazık ki kafa çalıştırmadan bir şey olmuyor...
aksi takdirde bu kısır çekişmeleriniz bizi 100 sene daha yerimizde saydıracaktır.