iç güvenlik bölgesinde kısa dönem çavuş/manga komutanları bilindiği üzere göreve çıkmıyor, bu önyargı ile izlemeye devam ettiğim, kısa dönem-uzun dönem çatışmasını birebir yansıtmıştır, küfür/argo kullanımı aşırıya kaçsa da malesef günümüz kışlaları bu durumdadır, legnica muharebesinden sunulan pasaj, iyi oyunculuklar filmi izleninir kılmıştır benim gözümde.
aslına bakarsanız gayet yüzeysel çekilmiş, jakoben-halk ayrımının vurgulandığı düşük bütçeli bir film, dağ.
izlediğim her saniyede askerde yaşadığım tatlı/tatsız anılarım gözümde canlandı ve açıkça söylemeliyim ki zaman zaman gözlerim doldu. özellikle binlerce şehidimizin ismi akıp giderken tüylerim ürperdi, boğazımda yumru yarattı. bekir'in annesinin son gunlerindeki flashback'i oldukça iyiydi. nefes filmindeki telefon görüşmeleri sahnesi gibi boğazımdaki yumrunun büyümesine, tüm vücudumu esir almasına engel olamadım. Türk annelerinin, evlatlarına asker oğullarına hitapları karşısında duygulanmamak, benim gibi taşa bakıp ağlayacak kapasitede duygusal bir adam için mümkün değildir. http://www.dailymotion.co...eri_creation#.UKkDtlLyrKc
bu iki film, özgünlük adına çığır açmıştır türk sinemasına, keşif yapmamış tam ortasına bina dikmiştir.
ve bilinmelidir ki şehitlerimiz bu ülkenin çoğunluğunu oluşturan hayırsız evlatlar, sakil, amaçsız insanlar için can vermemişlerdir.