şuku verdim. ancak fikirlere katıldığımdan değil. ifade biçimi ve ikna konusunda doğru bir yol izlendiği için.
ancak bu arkadaşın üslubu her ne kadar düzgün olursa olsun, fikirlerinin altını ne kadar doldurmuş olursa doldursun, ana fikirden dolayı her zaman kaybedecektir.
ak partiyle aynı kaderi paylaşacaktır kendiside. çünkü ak parti'de derleyici toplayıcı ılımlı bir üslubun arasına yanlış fikirler sıkıştıran bir partidir. ana fikri yanlıştır.
söz konusu gelişim palavraları da aslında sadece şu algıdan ibarettir: "yıllardır iyi de olsa kötü de olsa bir istirkrar görememiştik. işte bunlar hep istikrar".
ancak bu istikrarın sesi fareli köyün kavalcısının çaldığı müziktir aslında.
neden ?
güney kore'yi nasıl bilirsiniz ? iyi biliriz dimi. peki soruyorum 10 sene önce böyle bir ülkenin varlığından haberdar mıydık ? nasıl oldu da oldu?
-samsung
-psy
-diziler
-kuzey kore gerginliği
bu adamlar sanatla, bilimsel gelişmeyle bir şekilde geçtiğimiz son 3-4 yılda hızlı bir tanınırlığa sahip oldular. dünya'da bazı konularda söz sahibi oldular. bununla birlikte güney kore'de bazı ahlaki değerler zayıfladı, bireyselleşme arttı, tüketim çılgınlığı hız kazandı falan filan. fakat bunların hepsi toplumun refah düzeyinin yükselmesiyle birlikte gelişen şeylerdi.
gelişmekte olan ülkeler arasındaki bir ülkeydi. bizim gibi.
peki bize dönelim. neler oldu?
-olimpiyatları alamadık.
-istanbul'un kalbine, yüz milyonlarca insanın türkiye dediklerinde ilk akla gelen yerine, taksime, alış veriş merkezi inşaa etmeye kalktılar. savaş alanına çevirdiler. tüm dünya olayları canlı canlı izledi.
-davos'ta apaçi gibi atarlandı adam, ergen kız gibi kapıları çarpıp çıktı.
-liseli gibi ağız dalaşına girmediği siyasetçi devlet erkanı kalmadı.
-alkole ve sigaraya getirilen kısıtlamalar, kızlı erkekli aynı evde kalma yasakları falan.. dünya ülkemizin bir diktatörlük olduğuna inanmaya başladı.
-üstüne bunlar yetmezmiş gibi, bakanlarımızın marifetleri 17 aralık'ta ortaya çıktı. ülkeden tonla sıcak para çıktı. gezi parkında ülke'den çıkan sıcak paranın kuruş kuruş hesabını yapanlar şimdi neden susuyor anlaşılır gibi değil. dünya kamuoyu ülkemizin amerika'daki salya sümük beddua eden bir adam tarafından yönetildiğini yazdılar. bu türk halkının oyunun bir boka yaramadığını söylemektir aslında.
herşeyi geçtim madem o kadar müslümansınız amk bu ne lan ?
şimdi bu gelişmelerin gölgesinde yaşanan ekonomik gelişmeler soruyorum ne kadar değerli ? önemli olan güney kore gibi, dünya kamuoyu tarafından akıllı, sempatik, sevilen bir toplum olmak mı, yoksa herkesin diktatörlük olduğuna inandığı, insanlarının özgür olmayan, kafalarda bir koyun sürüsü gibi yer etmiş bir toplum olmak mı?
kangren olan parmağı keserler. kesmezlerse, önce el, sonra kol, sonra tüm vücut gider.
inanç sömürüsü ve "istikrarı bozuyorsun" şeklindeki baskılar yüzünden, vücudumuzun %48.6 sını kaybetmiş olduğumuzdan başka birşey ifade etmiyor bu seçim anketi bana.
