denge araştırma şirketi tarafından ocak 2014 ü kapsayacak şekilde 25 ile yüz yüze 3738 kişi ile görüşülerek yapılmış ankettir.
Denge'nin araştırmasına göre, katılımcıların yüzde 47,5'i 'Yerel seçimlerde oyunuzu hangi partiye vereceksiniz' sorusuna AK Parti cevabını verirken, CHP yüzde 29'da kaldı. AK Parti'nin, 17 Aralık sürecine rağmen son yerel seçimlere göre oyunu 9 puan arttırması dikkat çekti.
Ankete katılanlar, olası erken genel seçimde hangi partiye oy vereceklerini de yanıtladı. Araştırmaya göre 2015'in Haziran ayında yapılması planlanan seçimler erkene alınırsa, kararsızlar dağıtıldıktan sonra AK Parti yüzde 48,6 ile yine birinci parti oluyor. CHP yüzde 25,5, MHP ise 14,3 alıyor. BDP'nin oy oranı ise yüzde 7.
şimdi bu ankete ak partinin önde olduğu sonucuna varan her anket gibi itiraz edenler olacağı gibi yine ak parti seçmenine aptal, cahil, kömürcü makarnacı yakıştırmalarında bulunanlar olacaktır. ancak şu bir gerçektir ki ak partiye verilen desteğin basit bir oportunizm ya da çıkarcılık olmaktan çok ülkenin ikbalini ve gelişmesi üzerinden olduğu aşikardır.
toplumsal belleğimiz her ne kadar zayıf olsa da 2000 li yıllarda yaşadığımız korkunç ekonomik ve sosyal buhranların etkisini henüz üzerinden atamamış bir toplumuz. bu sebepledir ki diğer partilerin çatışmacı, yıkıcı ve üretken olmayan siyasetine karşı ak partinin hizmet ve gelişim ağırlıklı, projeye dayalı siyaseti hep kazanıyor gibi görünmekte. ak parti, cumhuriyetin kazanımlarından yeterince nasiplenememiş kitlerin cumhuriyetin ve demokrasinin edinimlerinden pay alma çabasının sonucu kurulmuş bir partidir. ak parti kendi ülkesinde 2. sınıf insan muamelesi gören tırnak içinde resmi ideolojiden ayrı bir kültür, düşünce ve inançlara sahip dayatılandan memnun olmayan insanların, resmi ideolojiye adeta tapan devlet erkini cumhuriyet kuruldu kurulalı çeşitli şekillerde ve mekanizmalarla elinde tutmaya alışmış kitlelerin demokrasi üzerinden mücadelesinin ürünüdür. resmi ideolojiye tapınmayan sıradan insanların ilk defa devlet kademelerinde yer almaları sebebiyle bunun mekanizması olan ak partinin kolay kolay iktidardan indirilmesi mümkün görünmemekte. hangi araç ya da hangi söylem kullanılırsa kullanılsın. ak parti birbirinden azade olarak ezilen birçok kesimin ortaklığıdır.
ak partiye muhalefet edenlerin ak parti siyasetinden çok ak partinin varlığına ve onu oluşturan sosyolojik unsurlara olan ontolojik itirazları her ne kadar iktidar yorgunluğu olsa da ak partinin kitlesini bir arada tutmakta. normalleşmiş hiçbir demokraside 12 yıl iktidarda kalmış bir partinin oyunu koruması ya da artırması mümkün görülmemektedir. zira insani zaafların güçle buluşması iktidarın belli oranda kirlenmesini de beraberinde getirmektedir ki buna da iktidar yorgunluğu denmektedir. ak parti tabanını oluşturan insanların algısı ve korkusu muhalefet tarafından yapılan devlet ve ideolojik temelli siyasetin sıradan insanların, kürtlerin, dindarların, azınlıkların ve yok sayılmış halk kesimlerinin ak parti iktidarı döneminde kazandığı hak, hukuk ve ekonomik kazanımlarının yok edeceği yönünde. aksi şekilde bir siyaset yapıldığı konusunda kimse de kolay kolay halkı ikna edemez.
burada muhalefete düşen görev ak parti tabanını var eden grupların varlıklarına ontolojik olarak itiraz etmekten vazgeçmesi ve halk tabanlı siyaset yapması. ideolojik dayatmaları rasyonel siyasetmişcesine meydanlarda insan topluluklarına dikte etmeye çalışmaları 12 yıl muhalefette kalıp oylarını düşürebilmelerinin sanırım en mantıklı gerekçesi.