solculuğun ve ziyadesiyle de aşırı solculuğun tabiatı itibariyle zaten ezilenlerin hislerine tercüman olmayı amaçlamasının son derece doğal neticesidir.
fransız ihtilâli sonrasında fransa'da oluşturulan parlamento benzeri mecliste kürsüye göre solda oturanların solcular ve sağda oturanların sağcılar olarak anıldığını birçoğumuz biliriz. bu mecliste başlangıçta sağda ruhban sınıf ve aristokrasi yer alırken o dönem yeni yeni palazlanma çabasında olan burjuvazi sol cenahta yer bulmuştur. zaman ilerleyip koşullar değiştikçe aristokrasi ve burjuvazi arasında ufak ufak yer takasının gözlemlendiği de bir gerçektir.
doğrudur, aşırı solcu kızlar çirkindirler. o yüzden izbe izbe yırtık pırtık kilimli yerin dibi duman altı kafelerde yirmi kuruşa çay içip, sivilcelerini aslında anlamadıkları siyasi içerikli kalın kitaplara gömerek üzerlerindeki o soluk, karşısındakinin hayat enerjisini sonuna kadar emen paçavraları da üstlerinden çıkarmazlar. bu saçmalıklarını da binbir türlü ideolojik kılıfla kamufle etmeye uğraşırlar.