"Acaba Zeynep kûlkedisi olsaydı saatler bir saat geri alınabilir miydi ben O'nu bulana kadar?"
Açıkçası Zeynep'in kirpiklerinde bekleyen yağmur damlasını gözyaşı sanıp silmek isteyip üzülüyordum bugün. Sümer'den bu yana gözlerine sürme çekmemişti. O rimelin kalemin kirpiklerine değmesi sanki kıyıya vurmuş dalganın süzülen okyanusa sarılması gibi bir şeydi. Her gün duydugumuz acı olayların manyetik alana hapsolmuş 3. sayfa haberlerinde olduğunu biliyoruz. Baktıkları magazin sayfasında gözlüksüz eleştiri yapan çakma moderatorlerin arkadaş ortamında satrançtakı piyonlar gibi öne atılması özgüven mi? Beyni 140 karakterden fazlasını algılamayan, dramatize olgulara hemen boyun eğip üzgün rolüne bürünen insanlara içinizi dokemezsiniz, dökmeye kalkissaniz toplayamazsiniz. Zeynep bugün karşıdan karşıya geçmeye karar vermişti. Uykusuz kaldığın gecenin lambasına benzeyen kırmızı ışık yandı. Estetik acılar ve kör bir adamın 39 yıllık eşini tanıması haricinde her şey bulanikti. Güneş balçıkla sıvanmış gibiydi. Gölgeler yerini seslere bırakmış Zeynep o çiftle beraber yürümeye başladı. Bir yürüyüşü vardı ki yürüyüşünde Istanbul'da kaç şiir artığı bir kelime ediyordu? Bıkkın olduğu stabil hayattan annesini öldürme planları yapan Stewie'nin zekâsına hayran kalmış biri olarak çizgi karakterler gibi iki boyutlu geziniyordum Zeynep'in çevresinde. Zeynep'in yüzünde Mısırlılardan kalma rasyonel bir makyaj vardı sanki sadeydi papirüs yumusakligindaki teninde. Zamanda yolculuk yapmış gibi hissediyorum. Her ne kadar saklamaya çalıştığım posta kutularında bekleyen lise aşklarım olmasa da. Sözgelimi Zeynep her gün her saat her dakika birini andiriyor bana. Zeynep'in resminde yaşadığım nöbetlerin içine işlenen ayrilik paradosi... Aslında Zeynep yeni bir ülke olmalı yeni bir kıta yeni bir akım aşkın serbest ölçüyle yazilabileceği...
Zeynep öldüresiye solladı beni her ne kadar beni fark etmese de kendimi metafizikte soyutlanmış halde buldum. Kendimi 1792. basamakta kendimi dizinin 34. bölümünün reklam aralarında buldum. Zeynep iyi biri masum biri. Zeynep meyve vermeyen ağacı sulayacak kadar iyimser biri...