-geç mi kaldığını düşünüyorsun hayata? evet düşünüyorsun. uzun vâdede bir ölü olduğun gerçeğini sindirebilir misin peki? sen hayata yetişmeye çalıştıkça, hayat da dur durak bilmeden kaçacak senden. ne mi tavsiye ediyorum peki sana? onu sen kendin bulacaksın.
-ânı yaşamaktan mı bahsediyorsun? "carpe diem" diye tutturmuşsun. peki bilmez misin; hayatının her ânı bir ızdırapsa hangi anı yaşamaktan bahsedebilirsin ki?
-insanî olmaya çalışmamızı söylüyorsun, değil miydi en acımasızların insanlar olduğu gerçeği?
-şimdi de kurtulmak mı istiyorsun insanlardan? doğaya mı kaçacaksın? doğamızı da yaktık biz. evet tüm gemilerimizi yaktık.
-hepimiz dünya denen deliler ülkesi zindanlarında hapsedildik. ve her gün zindanımız daha da kalabalıklaşıyor.
-ruhun et bedenine dar mı geliyor? o daha bir şey değil. gelecekte anlayacaksın, bedeninin hapishane, varoluşun bir zindan olduğunu. hepimiz zincire vurulmuş ruhlarız.