unutulmayan en kötü hatıra

entry7 galeri
    7.
  1. 10. Sınıfa gidiyorum, daha ilk dönemin ilk haftası, perşembe günü. 23 eylül. Tekirdağ'da yaşıyoruz. Anne tarafım denizli, baba tarafım edirne. Başka bir ilçede benim lisem, erken kalkıyorum sabahları. O perşembe de 5 buçukta kalkıp duş alıyorum. Sonradan 1 saat daha uyumak amacım. Yatıyorum yatağa, saçlarım ıslak, saat 6.

    Telefon çalıyor. Bir şey geçmiyor aklımdan. Babam gidip açıyor telefonu, tamam evet falan diyip kapatıyor. Şimdi hissediyorum işte, bir şey olmuş. Annemin sesini duyuyorum, ne olmuş diyor. Babam yok bir şey diyor. Annem ısrarla söylesene ne olmuş diyor, gerisini duyamıyorum, annem çığlık çığlığa ağlıyor çünkü. Kardeşim uyanıyor, soruyor anneme. Ben daha anlayamadım kime ne olmuş. işte o zaman annem kardeşime ağlayarak, deden ölmüş diyor. Benim kapı gibi dedem, bu zamana kadar hiç ciddi bir rahatsızlık geçirmeyen, her yere yürüyerek giden, dedem. Uykusunda ölmüş. Biz tekirdağ'da, o denizli. Apar topar çıkıyoruz evden.

    O 10 saat nasıl 8 saat oluyor, tüm yol nasıl geçiyor anlamıyorum. Ve denizli'deyiz. Sokağı dönüyoruz. O her seferinde neşeyle girdiğim sokak, şimdi insanla dolup taşıyor. Hepsi benim dedemin cenazesine gelmiş. ilk akrabam kaybettiğim. Annem giriyor içeri son bir defa görmek için, ben giremiyorum. Ananemin yanına gidiyorum, ananem yaşlı gözlerle, bırakıp gitti deden bizi kızım diyor.

    Hala o sokağa girdiğimde o kalabalık gelir gözümün önüne. Belki ilk kaybettiğim akrabam olduğu için bu kadar etkisi büyük, belki de hiç beklemediğimiz bi anda olduğu için. Seni çok öZledim dedeciğim, umarım gittiğin yerde mutlusundur.
    0 ...