''ben bugün bi'kaç kere ölmüş olsam bile
yeni doğmuşum gibi -sev-, sigaranı yakar gibi
söyledim, ben şimdi bir sinema filmine
bilet almışım gibi heyecanlı ve bitkinim
haklıyım, balık gibi
tutulmuş daha yeni
denizinden uzaklaşmış
kovadayım... kovadayım...
tüm zamanların en yılgın zaferleri
benim için güçlü, bir o kadar da taze
salgın gibi kaçılmış yeni düzen fikrini
ellerimin tersiyle itiyorum ki bence;
haklıyım, balık gibi
tutulmuş daha yeni
denizinden uzaklaşmış kovadayım... kovadayım.
yüklerini çok sevmeyen kamyondan farksız
gürlüyorum şehrime içimden ne geçerse
sen sanma ki ben çok istekli biriyim
çıkarlarım var yalnızca, gülüyorum bu sebeple
haklıyım, balık gibi
tutulmuş daha yeni
denizinden uzaklaşmış
kovadayım... kovadayım
korktuğum şeyler var, korunmasız seks gibi
içimden geldiği kadar
dışardan bir kase çorba içmenin sürekli keyfi
bulunmaz kağıtlarda
hem de çift kağıtlarda
haklıyım, balık gibi
tutulmuş daha yeni
denizinden uzaklaşmış
kovadayım... kovadayım
yorgun atların hep düşlediği kenti
ben kurdum hayattayım, henüz yirmi yaşındayım
birkaçımız öldü ama heyecan var hala
solgun göz kapaklarından düştüm yine ayaktayım
haklıyım, balık gibi
tutulmuş daha yeni
denizinden uzaklaşmış
kovadayım.. kovadayım.''
