mustafa kemal atatürk

entry14391 galeri video87 ses1
    7687.
  1. kemalizmin ne olduğunu bilmeden kemalistim diyenlere kızıyorum. senin islamiyet düşmanı olduğunu düşünenlere kızıyorum. seni çok sevdiğini söyleyip islam düşmanı olanlara da...
    vizyonunu anlayamamış, düşüncelerini kendi çıkarları için kullanmış olanlara kızıyorum. sana mason diyebilecek kadar cahil insanlarla dolu olduğu için bazen kendi ülkemden nefret eder hale geliyorum. bir memleketin namusunu, inancını kurtarmana rağmen, yaptığın işin dahice ve mükemmel olduğunu hazmedemeyenlerin sana dil uzatmalarına kızıyorum. senin aynı anda, hem bir siyaset bilimci, hem ekonomist, hem asker, hem toplum mühendisi, hem matematikçi, hem de edebiyatçı bir dahi olduğunu anlayamamış herkese kızıgınım.
    temelini attığın bu ülkede, sen öldükten sonra, senin partin merkez-çevre ilişkisini kuramadı, halktan uzaklaştı, resmini paralardan kaldırdılar üstelik... senden sonra senin partin milletin diniyle imanıyla çok uğraştı, tarihi yalan yanlış yazdırdılar. belki inanmayacaksın ama senden sonra dinimizle ilgili hiç ictihat yapmadı ilahiyatçılar... islamiyeti bile doğru anlayamadık yaşayamadık. çok partili hayata geçince türkiye'nin ilk şahibeli seçimleri yapıldı. 1948'de oy sandıkları denize döküldü, atatürk'ün partisi maalesef bu ülkenin iradesini hiçe saydı. 50'de seçimler oldu, memleket o kadar bıkmış ki yeni bir partiyi iktidar yaptı. biz yine demokrasiyi hazmedemedik, birileri düğmeye bastı, halk sokaklara döküldü, darbeyi yaşadı bu ülke ve bir başbakan astık biz. aynı kaotik dönemi 71'de yaşamaya başladık tekrar, önce bir muhtıra verdi asker, başbakan şapkasını alıp gitti. gençleri astık. olaylar durmadı sonra 70'li yılların sonunda, yine düğmeye bastılar şiddet iyice tırmandı. halklara özgürlük sloganlarıyla pkknın temellerini attı türk solu bilmeden, o sosyalist hareket çok yanlış anlaşıldı, denizi ve arkadaşlarını yanlış anladık, deniz gezmişi vatan haini ilan ettik, 20 yaşında 3 genci düşüncesi yüzünden astı bu ülke hem de Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın tamamını; bir kısmını tağyir, tebdil veya ilgaya cebren teşebbüs suçu adı altında. asıl hainler o günde bugünde yargının içindeydi aslında.. bir ayıp daha yaşadık.. 80 darbesi oldu. biliyor musun.. zulüm görmekten ruh sağlığı bozuk bir jenerasyon yarattık. mamak'ta, diyarbakır'da neler neler oldu..onların çocukları yani bizim nesil siyasetten uzak durdu hep..sonrasında, asker dindar kesimi çok üzdü, çok oynadı insanların sinir sistemleriyle.. sistem insanları siyasetten uzak durmaya itti. istikrardan uzak, kısa dönem koalisyon hükümetleriye geçti yıllar.. eli kanlı generallerin taklitlerini yapardık küçükken "netekim netekim diye", sempatik gelirdi, gülerdi annelerimiz babalarımız.. ruhumuz çekilmişti. sanki ölmüştük, terör belasıyla uyandık.
    20 yaşında anne yavrusu askerler, memleketin idealist genç öğretmenleri, doktorları katledildi. üstelik bu katillerin referans noktası hep ezilmekti. oysa tarihte sadece 1884e kadar 7 büyük kürt isyanı olmuştu. bunun yüz yıllık bir kurgu olduğunu düşünmedi kimse..bahar geldiğinde saklandıkları deliklerden çıktılar.. her bahardan bir sonraki kışa kadar şehit tabutları kalktı ,bazen azalarak bazen çoğalarak korku toplumuna döndük. terör amacına ulaşıyordu.
    bu arada 28 şubat dediğimiz bir darbe daha yaşadık. dindar insanların günahsız olanları irticacı diye yaftalandı, sonrasında başörtüsü yasaklandı zaten. kime cezayı nasıl keseceğimizi bilemedik ki hiçbir zaman zaten.. insanları kinle doldurduk.
    99'da apo denen katil yakalandı geldi, terör hemen hemen gücünü yitirdi, apo yargılandı, idam edilecekti ama idam kalktı bu kezde.. bir adaya hapsettik onu, besledik, semirrtik, aman birşey olmasın memlekete zarar gelir dedik, gözümüz gibi baktık insan müsvettesine.. sonuçta ömür boyu bize zarar veremezdi artık.
    sana dil uzatanlar, hakaret edenler temizlendik dediler, 2003'te iktidara geldiklerinde tüm halkı kucaklar gibiydiler. insanlar inandı. birileri islamiyeti kullandılar, tıpkı seni de kullandıkları gibi..insanlar dini inançlarına saygı duyulması için oy verdiler bu insanlara. atatürk'ün partisi hiç iktidar olamıyordu ama hep muhalif parti olarak insanların dini değerleriye çok uğraştı. bu durumun insanlar üzerinde yarattığı infiali görmezden geldiler. bu sebeple, özellikle de başörtüsü sorunundan ötürü insanlar ak parti denen bu partiye yöneldi daha çok. bugün bir kadının başının zorla kapatılması nasıl bir zulümse zorla açtırılması da öyle bir zulümdür bana göre.
    Gel gelelim bu ülke 30000 evladını teröre kurban verdi, ama barış süreci adı altında tüm pkklıların silahları bırakıp sınır dışına çıkması, eylemlere bulaşmamış teröristlerin affı gibi çözümler masaya yatırıldı. bu halk yine sormadı: 1. pkk sınır dışına çıkarsa hangi ülkenin vatandaşı olacak? 2. silahların bırakılıp sınır dışına çıkıldığı o zor kara sınırında bu tasviye işi nasıl takip edilecek? 3. teröristlerin eylemlere bulaşmadığı nasıl bilinecek bu konuda güvenlik güçlerinin elindeki kayıtlarda bulunmayan bu bölücüler nasıl tespit edilebilir?4. affedilip şehre inenler nasıl sosyal hayata adapte olacak? yıllardır dağda yaşamaktan psikolojisi kaymış bu affedilen grup şehirlerde benim çocuğuma eşime aileme zarar verir mi? en önemlisi bu hukuksuzluk nasıl uygulanacak? sınır dışına çıkanlar sınırımızı tehdit edecek eylemler yaparlar mı? ne bilsin gariban halk suriye sınırındaki kürtlerin esad rejimine karşı güçlü hale gelmeye başladıklarını ve orada da kuzey ırak benzeri bir oluşumun başladığını? ne bilsin gariban halk “büyük kürdistan”ülküsünün 4 yoncasından biri olan suriyede de yoncanın bir yaprağının tamamlandığını.. (ırak ve suriye’den başka bu proje türkiye ve iran’ı kapsar).
    işte bu gariban halk bunları bilemedi. bu yüzden akp hükümetinin her döneminde daha beter rezillikler olmasına rağmen bu ülkenin başbakanını artan bir güvenle desteklediler.

    ataları bir zafer destanı yazan bu milletin çocukları atalarına layık olamadılar. görmemeyi, bilmemeyi tercih ettiler. bizler metehan’a, alparslan’a, fatih sultan mehmet’e, sana, mustafa kemal atatürk'e layık olamadık.. oysa, sen bu millete gönderilmiş lütuftun, tanrının türklere verdiği bir armağandın..
    5 ...