öncelikle son verdiğim cevaptan dolayı memnun değildim ve sildim. kendimi altta kalmış gibi hissettiğim için ve bir daha uzun bir süre internete giremeyeceğimi tahmin ettiğim için malesef bu salağa ikinci kez cevap vermek zorundayım.
bundan birkaç hafta önce bir gazla bir şeyler anlatmaya çalışmıştım bu salağa, fakat daha sonrasında gerçekten hayatımda hiçbir şeyden pişman olmadığım kadar pişman oldum.
genelde pişman olacağım işler yapmam. ama ilk defa bu kadar pişman oldum bu salağa laf anlatmaya çalıştığım için.
amına kodumun salağına gündemi hatırlatarak bir takılayım demiştim. kötü bir niyetim de yoktu. üstüne üstlük bunu da anlamaz diye entrynin sonuna "seviyoruz seni" yazdım. fakat bu salak kalkıp bana hakaret ederek cevap verdi.
ben şimdi bu salağa sorarım. madem kendi nick altına yazmaktan iğreniyordun, benim hiç cevap beklemeden yazdığım bir şeye neden böyle salakça bir cevap verdin?
e tabi böyle olunca bu sefer bana da cevap hakkı doğdu ve ben de bu cevap hakkımı kullandım.
gerizekalının eline ses kaydını verdim. daha ne yapabilirim ki? herifler rüşvet alırken videoya mı çekseydim? ya da tayyip'in oğluna işkence yapıp ağzından itiraf mı alsaydım? ne yapabilirdim?
yani eğer o ses kaydını dinleyip de hala tayyip'i savunabiliyorsa bir insan, koyundur. bunun başka bir açıklaması da yoktur. sen veya bir başkası.
ben tayyip erdoğan'a oy veren 15 milyon kişinin koyun olduğunu söylemedim. gerçekten akp'ye oy veren aklı başında ve dürüst insanlar da gördüm.
fakat bunların hiçbirisinin hırsızlığı savunacağını düşünmüyorum.
şimdi 15 milyonun içindeki koyunların oranlamasını yapmayacağım, ama şunu bil ki sen gerçekten koyunsun.
el kaideli orospu çocuklarına silah sevkiyatı yapan puştları savunacak kadar koyunsun.
kendi ülkenin dışında devam eden bir mezhep savaşı(!)nın tarafı olacak kadar koyunsun.
neden profilime esad'ın resmini koydum, çünkü bir yandan terörle, bir yandan abd ile, bir yandan dünyanın dört bir yanındaki istihbarat örgütleriyle mücadele etmek gerçekten sağlam bir göt ister.
kalkıp abd'nin yaptığı savaş çağrısına "her türlü saldırıya karşı koyacak gücümüz var" demek gerçekten çok sağlam bir göt ister.
esad kimyasal silah falan kullanmadı. esad'ın devam eden bir iç savaşta, devletin elindeki kimyasal silahları hiçbir teröristin olmadığı bir bölgede kullanıp, daha sonra bunu inkar etmesinin ne gibi bir maksadı olabilir?
bu silahları, arkasına her türlü istihbarat örgütünü almış bir terör örgütünün, bu istihbarat örgütlerinin ve sonradan kendilerine katılmış ordu mensuplarının yardımıyla devletin elinden çalarak masum insanlara karşı kullanıp, kamuoyu desteği oluşturmak için suçu da esad'ın üzerine yıkmaya çalışması çok daha mantıklı bir senaryo.
esad gargamel değil. esad vatanını seven bir adam.
esad vatanını el kaideli teröristlere bırakıp kaçmaktansa ölümü göze alabilecek kadar cesur bir adam.
bu öyle van minütçülük oynamaya benzemez.
ya da "biz kefenimizle yola çıktık"çılık yapmaya benzemez.
nato, suriye harekatının eşiğinden döndü.
kalkıp "bir daha da davos'a gelmem" demeye benzemiyor bu. anladın mı?
tabii ki anlamadın.
bana muhammed buazizi'nin kendini yaktığını söyledin. sanki bunu bilmiyormuşum gibi.
halbuki ben sosyal medyanın günümüzde örgütlenmek için en uygun mecra olduğunu anlatmak istemiştim. yani senin sandığın gibi basit bir mecra değil, koskoca bir arap dünyasının kaderini değiştirebilecek kadar önemli bir mecra olduğunu anlatmaya çalışmıştım. sen ise her zamanki orospu içgüdünle konuyu başka taraflara çektin.
buna "ad hominem jokeri" deniyordu yanlış hatırlamıyorsam. yoksa yanlış mı hatırlıyorum?
tabi bu kategoriye girecek bir puştluğun daha var o da bana ettiğin hakaretleri, hatta zamanında bana defalarca "orospu çocuğu" dediğini unutarak, sana "amın oğlu" dediğim için kendini mağdur gibi gösterip bu tartışmayı takip eden insanların aklını çelmeye çalışmandı.
seni neden tanrı gibi göreyim ki?
saian rumuzlu skeltah özentisi bir gerizekalı, senin yazına cevap verdi diye mi?
saian konusunda haklıydın, ben de sana haklı olduğunu söyledim. o kadar.
ayrıca saian dinleyecek kadar küçük beyinli bir mahluk olduğundan da bahsetmedim dikkat edersen.
ne oldu lan bir ara gidip albümünü falan imzalatmıştın bu gerizekalıya?
haha.
neyse ben bir şey demiyorum.
ben sadece immortal dinlediğin için bir sempati duymuştum sana karşı. başlarda aklı başında biri olduğunu sanmıştım.
fakat ne kadar sabit fikirli bir koyun olduğunu anladıktan sonra bu sempatim sıfırlandı.
çelişki derken emin ol siyasi çelişkilerden bahsetmiştim.
mesela arap baharı denen saçma sapan bir gaz organizasyonunu bir gerilla hareketi olarak görüp de sosyal medya üzerinden mizahi argümanlarla iktidarı eleştiren insanlara "zaaa tüvütüyden devyim yapüyüleeeeer" şeklinde düz bir koyun mantığıyla yaklaşmandan bahsetmiştim.
tabi burda mizah seviyesi "lanet olası fetoreller" düzeyinde olan bir salağın, domates çekirdeği kadar beyniyle bu insanları eleştirmeye çalışması da ayrı bir ironi.
fetoreller ne lan? zuhahaha.
mesela el kaide'yi amerika'nın yarattığını söyleyip de sırf şii cephesine karşı savaştığı için bu şerefsiz örgütü savunmandan bahsetmiştim.
ve aklıma gelmeyen bir ton saçmalıktan.
gerçekten sana bunu durduk yere söylediğimi mi sandın?
bu kadar salak mısın?
evet aslında salaksın. ama daha önce seni daha fazla rencide etmemek için ne kadar salak olduğunu söylememiştim. "sana salak demeyeceğim" demiştim. ama buna karşılık bana "düşük zekalısın" diyerek ne kadar karaktersiz bir pezevenk olduğunu da göstermiş oldun.
karma heveslisi olduğunu düşündüğün kişilere "oğlum bakın" ve "cehapeli" şeklinde hitap ettiğin için benim bunu üstüme alınmam gayet doğal. bunun için kimse düşük zekalı olmaz.
zeka kanıtlanabilir bir şeydir.
eğer zamanında annem izin verseydi ben henüz 5 yaşında 2. sınıfa geçmiş olacaktım.
bu zekayı kanıtlar mesela. ya da bir öğretmeninin ricasıyla doktora gidersin ve doktor senin ülkedeki %5'lik kesimin içinde olduğunu ve daha da gelişebileceğini söyler. bu zekayı kanıtlar.
gidip bir doktora sen de zeka seviyeni öğrenebilirsin. tabi sonuçlar bu cahil özgüvenini kaybetmene sebep olabilir. yani eğer bu riski göze alabileceksen git. onu baştan söylemiş olayım.
son olarak ben kimsenin bana kırılmasını, darılmasını, benden nefret etmesini istemem. bir şekilde yanlışlarımı düzeltmeye çalışırım. insanlar benim bir davranışımı beğenmediyse, bunu elimden geldiğince düzeltmeye çalıştım. her zaman böyle yaptım ve bundan sonra da böyle yapacağım.
bana ettiğin küfürlerden dolayı sana hakkımı helal ediyorum.
sen de benim sana ettiğim küfürlerden dolayı bana hakkını helal et.
emin ol adana'ya bile düşsem, haberin olmayacak.