KÜRT adı Güneydoğu Anadolu'da ancak 7. asırdaki Arap istilasından sonra, hatta 9. asrın başlarında işitilmeye başlamıştır.
KÜRT kelimesi ilk başlarda KALIN KAR TABAKALI BÖLGE'de yaşıyanları kastederek kullanılmışsa da, sonradan DAĞ GÖÇEBELiĞi anlamına gelmeye başlamıştır.
Daha önceleri BOHTAN SUYU, ve DiCLE nehri ile VAN gölü arasındaki küçük sahada KARDUK, KORDiK, GORDUNE, KORÇEK, KARDAKA gibi adlara rastlanmıştır. Ancak bunların Âri diye adlandırılan iranlılar ile değil, TÜRKLER ile bağlantısı vardır.
M.Ö.2000 senelerine dayanan iki SÜMER eşik taşında KAR-DA-KA ismine rastlanmıştır. Bu memleket, VAN GÖLÜ'nün güneyinde SU TAiFESi yanında bulunuyordu.
KAR-DA-KA kelimesinin aslı KAR-DU-K'tur. Bu kelime pek çok yerde KARDUK, KARDUKH, KARDUENE, KARDUÇi olarak geçmektedir.
O dönemin komşu ülkelerinin adları SUBARTU, URARTU, ZiGURTU, iMARTU, MAHALTU idi. Bunlardan kolayca görüleceği gibi DU, TU, U ekleri YURT anlamı vermektedir. O ülkelerde yaşıyan halk ise SUBAR, URAR, KAR, iMAR, ZiGUR, MAHAL adlarını taşıyordu.
Buna göre Urartular demek doğru değildir. URAR-TU ülkenin adıdır, (TÜRK-iSTAN gibi) URAR YURDU anlamına gelir. URARLAR demek gerekir.
Dr. A. VON GABAiN, "TU eki halis MOĞOL son ekidir," der... Zaten YURT kelimesi de hem TÜRKÇE, hem MOĞOLCA'da vardır. Moğolca'da Yurt ÇADIR demektir ki, Türklerin neden vatanlarına YURT dediklerini çok iyi açıklar.
Ayrıca MOG-OL kelimesinin MOG ve MOGAR ile bağlantısı, GOG-MOG ilişkisine, dolayısiyle TÜRK ve MOGOL'un aynı kökten olduğuna işarettir.
Öte yandan "K" eki eski TÜRKÇE'de çoğul eki idi. Halen de mekân anlamında kullanılır. Konak, tünek, oyuk, kayık mekânları; kon-tüne-oy-kay fiillerinden türetilmiştir. "iK" eki ise ORTA ASYA TÜRKÇESi'nde, aynı kökenli MACARCA'da, ve eski iran dillerinde çoğul ekidir. Hatta TÜR-K kelimesi TURLAR anlamında çoğul ifade eder. AVESTA'da bu çoğul haliyle diğer kavim adları arasında yer aldığı görülmüştür.
Öyleyse KAR-DU, KAR YURDU demektir, KAR-DU-K da KAR YURTLULAR demektir, KARLAR, HiNDUKUŞ dağları çevresinde GURŞiSTAN'ın PAKTiKA bölgesinde yaşayan bir TÜRK oymağıdır. O yöreye KARDU-EL yani KAR YURDU HALKI (DiYARI) denir.
Yani KAR boyuna hem GÜNEY ANADOLU'da, hem de ORTA ASYA'da rastlanır. Her iki yerde de KARDU diye bilinen bölgeler vardır. Ksenophone'nun KARDUKLAR'dan bahsetmesi, Kürtlerden bahsediyor anlamına hiç mi hiç gelmez!
V. MiNORSKY, "KÜRTLERiN iRANÎ SAYILMASI, IRKÎ OLMAKTAN ZiYADE; DiL VE TARiH MUTALAALARINA DAYANMAKTADIR. Kürtlerin merkezi sahaya yerleşmeden evvel, oralarda isimleri kendilerininkine benziyen, fakat başka menşeli KARDU adlı bir kavim yaşamış olduğu ve bunların SONRADAN iran menşelilerle KARIŞMIŞ olduğunu ileri sürmek mümkündür," der.
Bu ifade dahi KARDULAR'ın KÜRT olmadığını, KÜRTLER'iN DE iranlı, yani ARYAN OLMADIĞINI göstermektedir.
Ayırımcıların iddialarının aksine; Kürt ve Karduk kelimesi arasında bir ilişki olmadığı Nöldeke, Hartmann, Weissbach gibi şarkiyatçılar tarafından ortaya konmuştur.
SU TAiFESi sözü karışık gelebilir. AKATÇA'da SU hem su, hem nehir anlamındadır. TÜRKÇE'nin çeşitli dillerinde SU, suy-suv-sub-suf kelimelerinin kısaltılmış halidir.
Türkçe'de AR, ER, iR, UR ekleri uruk-millet-boy gösterir. SÜMER, KiMER, MiŞER, iBER, SUBAR, SiTER, BULGAR, BALKAR, KAŞGAR, MACAR, TATAR, HAZAR, AVAR, KAÇAR, AFŞAR, TOKHAR, URAR, HUNGAR adları hep bu urukların ve boyların TÜRK kökenlerine işarettir.
Daha çok devlet kuran TÜRK boyları, adlarında böyle bir değişiklik yapmışlardır. Mesela AFŞiN (AVŞiN, AVŞEN) adlı küçük bir oymak olduğu gibi, AVŞAR diye büyük bir uruk da vardır. HUN-GUR'lar devlet kurunca HUN-GAR, BEL-GUR'lar devlet kurunca BULGAR, SUP'lar SUBAR, SUV'lar SUVAR olmuşlardır.
Şu halde SÜMER Eşik Taşı'nda geçen SU TAiFESi, yani SU HALKI, SUBARLAR'dan başkası değildir!.. SUB-AR-TU da ülkenin adıdır.
SUBARLAR, görüldüğü gibi bir TÜRK boyudur. ilerde SABiR adı ile ortaya çıkacak ve hemen bütün KUZEY ASYA'ya SiBiRYA (ingilizce telaffuzu aslına daha uygun: Sayberya) yani SABiR YURDU adını vereceklerdir.