tevrat-incil'i baz alan dinlerde (ki bu bugün bildiğimiz ilahi dinleri kapsar ve evet kuran-ı kerim de bu ilk kutsal kitapların bazı kısımlarını tekrarlamaktadır) kadın original sin denen bir karın ağrısından muzdariptir ve eden bahçesinden kovulmaktan sorumlu tutulmaktadır. aslında o kadar abartılacak bir şey yapmamıştır, bilgi ağacının meyvesini yiyip bilince varmıştır, "ulan ben çıplağım lo" diyip utanmıştır ilk defa falan filan.
tek tanrılı dinlerin gelişiyle beraber pagan dinlerin bezirganı kadın, "o kadar güvenme hiç kendine kimse şah değil, padişah değil" naralarıyla kutsal yerinden alıkonmuş ve ikinci sınıf insan statüsüne indirgenmiştir.
ilahi dinler biraz da paganı karşılarına alma hevesiyle kadının yerini aşağı göstermişlerdir, ama günümüzde pek çok bestsellerdan (the da vinci code) manken kızlarımızın öğrendiği üzere bütün dinlere pagan öğeler hallice bir miktar girmiştir ve kolay kolay çıkmayacaktır. tek giremeyen kısım kutsal dişi olmuştur. dolayısıyla kadın peygamberin varlığı tek tanrılı dinlerin doktrini ve hepsinin külliyen indiği ortadoğunun sosyolojik koşullarına çok ters bir durumdur.
"ha, belki tek tanrılı dinler öncesinde bilimum çok tanrıdan birilerinin kadın peygamberleri dolaşmıştır, yaymıştır bilimum iyilik güzellik doğruluk mesajlarını olamaz mı?" diyeceğim siz de beni kötüleyeceksiniz sevgili okurlar ama unutmayın ki peygamber kadın da olsa çok tanrılı da olsa önce insandır.
