onemliolansigaravarmiyokmu

entry151 galeri video3
    115.
  1. "heey"

    aklıma pazar sabahı filmlerini getiriyor bu sesleniş. ondan öte, ben yolda yürürken bir kız bana böyle seslenirse sanırım ona aşık olurum. lisedeyken, müdürün arabasına yaslanmış elimdeki deftere bir şeyler çizerken burcu adında bir kız seslenmişti bana böyle. "heey, beni de bir kenara yazsana" demişti. yazmadım. ayrıca aşık da olmadım ona. çünkü sevgilisi vardı. amerikan dış işleri bakanlığı sözcüsü marie harf ekranda konuşurken söylediklerini mi dinleyeyim yoksa farklı şeyler mi yapayım diye düşünmek gibi karmaşık bir durumdu yani. ya da örneği yumuşatacak olursak; nelly ve kelly'nin dilemma'sı gibi boktan bir durumdu. adı geçmişken, nelly gerçek bir amerikan hanzosudur, bunu unutma.

    "hey bak, söylemek istediğim şey bu değildi tamam mı", "heeey kartını düşürdün" birinci cümle bir erkeğe, ikinci cümle ise bir kadına ait. sen de bunu fark ettin öyle değil mi. bu seslenişin doğası gerçekten çok ilgi çekici. çok az şey ilgimi çeker. bunu kaçıramam. bunu işitmek nach'in una vida por delante klibinde 33. saniyede duvara yazı yazan küçük kızın burnunu ısırmaktan daha hoş. hayır hiçbir şey küçük bir kızın burnunu ısırmaktan daha hoş olamaz. kalın bir cüzdan haricinde. hayır elbette şaka yaptım. kız çocukları yeryüzü cennetidir. şairin dediği gibi, para hayat kurtarır ama göt silmeye de yarar.

    pazar sabahı filmlerini bilirsin. içerik hep aynıdır. sevimli köpekler, kaykaycı çocuklar, okul takımı vs vs. yaşları 10-15 arasında değişen çocuklar vardır genelde. kendi çaplarında küçük maceralara atılırlar. sonra film bitmeye yakınken gruptaki kız hoşlandığı çocuğa gülümseyerek "heeyy" der. o seslenişten sonra kızın kuracağı cümle ilgi alanıma girmiyor genelde. düşünsene, kız ona "heey" diye sesleniyor. aşık olmak için güzel bir sebep. bu durumun içinde olmak kardeşimin yaptığı keklerden daha tatlı geliyor bana. tam o anda vereceksin kanye'nin never let me down beatini. kız belki de çocuğun adını biliyor fakat "heey" diyerek seslenmeyi tercih ediyor. neden ama? neden böyle seslenme ihtiyacı hissediyor? bu durumu açıklayabilecek insan sayısı azdır. işte bu sebepten ötürü ilgimi çekiyor bu şey. çekmemesi mümkün değil, çünkü burda bir gizem var. güzel bir gizem.

    ben de birçok kişiye böyle sesleniyorum fakat bunun ana sebebini bilmiyorum. bu gizem beni de kapladığı için bu şeyi seviyorum sanırım. böyle seslenen kızlara aşık olma isteğimin bu iki seçeneğin hangisinden kaynaklandığını düşünebilirsin. bu gizemin farkında olarak "hey" diye seslenen kızlar ve farkında olmadan seslenenler. bende aşık olma isteği uyandıran kızlar bu gizemin farkında olmayan anime karakteri gibi kızlardır. bu gizemin farkındayım zaten ben. eğer bu kız da farkında olarak bana böyle seslenirse olmaz. çünkü birimizin eksiğini diğeri tamamlamalı. o bana "hey" dedikten sonra benim neden gülümsediğimi anlamamalı. anlarsa gizem yok olur. evet, soğuk savaş dönemi denge politikalarını anlatıyormuşum gibi hissettim bir an. her neyse.

    hey hey dedim de iki geri zekalı fransızın "hey oh" isimli şarkılarının eski bir yerel kanal olan metro tv'de dönen klibi geldi aklıma. grubun adı tragedie olabilir. nerden baksan 10 yıl olmuştur ekranlarda boy göstereli o klip. bak gördün mü, bu ergen yavşaklar da o kızların adını biliyor fakat "hey" deme gereksinimi duyuyorlar. tabi bunlar ilginç şeyler. bir de çılgın bediş vardı böyle heyo heyo diyerek ortalarda dolanan. bu gizemi çözmek gerek. yardımcı ol bana.
    2 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük