kardeşlik, baba-oğul* ilişkisini bile becerememiş bir insan olarak, kafamın basmadığı başka bir ilişki türü.
şöyle söyleyeyim, cidden anlamıyorum. iki insan bir araya geliyor ve birbirini kolluyor, koruyor, engelleri birlikte aşıyor. benim için ütopik bir konu. senelerdir arkadaş olarak gördüğüm tek insan olmadı lan.
bir insanın nasıl çok arkadaşı olur;
1.insanların neler hakkında konuştuğunu, neleri bildiğini, neler ile uğraştığını bilen, bu konulara hakim olunacak.
2.ilk maddedeki konuları iyi şekilde işleyebilecek.
3.ikinci maddede işlediği konuları iyi aktarabilecek.
peki ben bunların hiçbirini yapabiliyor muyum? ne yalan söyleyeyim yapamıyorum. olmuyor lan. mesela üç kişi yürüyoruz diyelim, diğer ikisi bir sohbete dalıyor ki sormayın, ben dinlemekten yoruluyorum bunlar konuşmaktan yorulmuyor. amaç göremiyorum, bir yerden sonra geçen sohbeti kafamda tekrar tekrar çevirip analiz ediyorum, "ne kadar boş konuşuyorlar lan" diye düşünüp devam ediyorum dinlemeye, bakıyorum adamlar ciddi ciddi konuşmaya devam ediyorlar.
biz buna asosyaller veya asosyalliği kullanarak prim yapmaya çalışan "ben antisosyalim" tipleri arasında "third wheel", yani "üçüncü tekerlek" * , kısaca "sap gibi kalma" durumu diyoruz. bu durumdan kurtulmak için yapabileceğiniz tek şey ise oradan uzaklaşmak.
efendim, dedim ya amaç göremiyorum. bir insanla ne paylaşabileceğimi bilmiyorum cidden. doğru düzgün takım tutmam, izlediğim filmleri hararetli hararetli anlatamam, bir düşünce akımının destekçisi değilim, o değil de harbiden ben neyim lan?
doğru düzgün hayal edinmedim, ne olacağım, nasıl öleceğim belli. pişman ölüyoruz beyler, harbiden lan. o an geldiğinde yapamadığımız o kadar çok şey oluyor ki pişman ölüyoruz. şu anda da ölecek olsan yarınını nasıl geçireceğini düşünür pişman olursun, 70 yaşında da. yani hayatınızı nasıl geçirdiğiniz önemli değil. ha yalnız, ha etrafındaki birkaç kişiyle beraber. ha her insanın yanında farklı bir kişilik edinmişsiniz, ha tek başınıza yaşayıp tek bir kişi olmuşsunuz.
maddelerle de saydım. insanın arkadaş olabilmesi için birçok konuya hakim olması ve bu konuları iyi işleyip, aktarabilmesi lazımdır. bir anda ciddi bir konuyu konuşurken, diğer taraftan gayet laçka bir sohbete dalabilir. birinin yanında bir olguya sövüyorken, başkasının yanında da aynı olguyu övebilmelidir. arkadaşlık tamamen budur.
bir insan, karşısındaki için bir yüz hazırlamışsa, buna arkadaşlık denir. bu yüz hazırlama olayı da yetenek işidir. kendisi olan insanlar yalnız olur, ben yalnızım diye demiyorum. her ortamda insanlara bakın harbiden böyle bu. zaten hiçbir zaman kıyıda köşede kalmadım o kadar ama asla insanlarla bir şeyler paylaşıp, onlara arkadaş gözüyle bakamadım. diyorum ya, nasıl bakılır bilmiyorum. biri açıklasın lan. lütfen. hani yaşamakta falan da bir amaç, bir gereklilik görmüyorum ama onu salınca kendi kendine gidiyor. insan ilişkilerinde öyle olmuyor işte, sonradan fark edince daha acı.
içinde bulunması güç ya da imkansız olan ilişki türü. insanların karşılıklı gerçekleştirdiği her ilişki türünde olduğu gibi amına konulası.