göt bezden kurtulup, anne veya baba yaşında birisi karşına dikilip yaşıtlarınla aynı oda içinde tek tip kıyafetler içinde bir devlet kurumuna başladığında yeşilay haftası diye bir şey öğrenip, o hafta sigaraya ve içkiye dair şiirler ve değişik metinler okursun. ''sigaranın da içkinin de amına koyayım, yaşasın sağlıklı gülüşler'' demek yerine anlamadığın can sıkıcı şeyler okursun. sonra öğretmen sigara sağlığa zararlı der, bunu çoğu zaman der. arkadaşlardan birkaçı ağızlarına kalemi ya da kağıtları alıp, babalarına ya da sevdikleri birine benzemeye çalışırlar. sigara sırf bu yüzden cazip gelir. öğretmen tarafından onlar görüldükçe uyarılarla birlikte sigaranın kötülüğü yükselir.
ders aralarında okulu keşfetmeye başladıkça öğretmenlerin de takıldığı yerleri keşfedersin. üstü örtülü bir şekilde küfür ettikleri şeyler ağızları ve elleri arasında gidip gelmektedir. bir an düşünürsün... o zamana kadar babanın her şeyi bildiğini sanıyordun, sonra o öğretmen karşına çıktı ve sana bir şeyler öğretmeye başladıkça onun bilgisinin hiç bitmeyeceğini düşündün, artık en bilgili kişi odur senin için, sorgusuz sualsiz bay veya bayan ''kabul'' yapma dedikleri şeyi kendileri yapıyordur. durum bu noktadayken koca bir yalanın peşinden gittiğini düşünürsün ve geri zekalılıkta ilk levelini atlarsın;dediklerine inandığın, daha doğrusu onun dogmatik bir şekilde önüne dikilen bilginin ne dediği ve ne yaptığı karmaşasına düşmüşsündür artık. sonra sınavlar, penisin keşfi, aşkın keşfi, beynin kayboluşunun keşfi.... bu evrelere burada değinmeyeceğüim ama demeden de edemedim.
neyse amına koyayım, haftaya vizeler var, onlara çalışayım. canım sıkıldı bak, bir sigara yakıp sonra bakarız ne yapacağımıza... sağlıcakla.
