eldivenlerimi, kaleci şortumu, dizliğimi, omuz ve dirsek korumalı kaleci formamı ve üstünede turkuaz fenerbahçe formasını giyerek yaptığım, yapmaya sanırım hayatımda ilk adımlarımı attığım günlerde başladığım, bir süre çim sahalarda ve şimdide halı sahalarda yaptığım eylem. Hayatımda en son ne zaman gol attım hatırlamıyorum. hani atmamış bile olabilirim. golü bırak ne zaman şut namına ayağımı salladığımı bile hatırlamıyorum. degaj ayrı tabi. Ama cücük kadar bir halı sahada, orta sahadan çekilen bir şutun , sana gelene kadar iki kişinin kafasından sırayla sekerek farklı yöne yönelmesi sonucu ters köşeye atlayacakken bir anlık refleksle kendini toparlayıp öbür köşeye giden topa atlayıp , halk tabiriyle havada asılı kalıp, onu doksandan çıkarmak ve sonrasında saha içi saha dışı herkesin ağzının açık kalıp hayran hayran seni tebrik etmesinin tadı anlatılamaz yaşanır. zaten şu satırlarda anlatayım derken sarfettiğim eforla bir top daha çıkarırdım sanırım.