Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ndeki başarısı milyonlarca yüreğin sevincini, 14'günlük olunca yusyuvarlaklaşan Ay'ın tüm denizlere yansıyan şavkındaki ihtişama dönüştürdü.
Ne güzel!
* * *
Bu yaygın sevinci paylaşan milyonlar; Fenerbahçe Spor Kulübü'nün lisanslı bir ürünü olarak, kapağı sarı-lacivert renklerden yazı ve figürlerle de süslenmiş olan, kare bir kutu içinde gerçekleştirilmiş "Tangram" bulmacalarıyla da aynı coşku deryası içinde ilgilenmeye kalksalar...
Ola ki Türkiye'nin aşırı yapay politik tatavaları da, çok daha tutarlı bir geometrinin içine doğru yönlenirdi.
* * *
"Yaratıcı zekâ oyunu" diye, ayrıca bir not da düşülmüş olan "Tangram" bulmacaları; 2 büyük eşdeğer üçgen, 2 küçük eşdeğer üçgen, 1 orta boy üçgen, 1 kare ve 1 de uzunca bir baklava biçimindeki 7 parça tahta geometrik şekilden oluşuyor.
* * *
"Tangram" bulmacalarının içindeki ufak albümde, tam 80 kare birbirinden değişik figür var; elleri yerde amuda kalkmış bir insan figürü, sırt üstü yatıp ayak ayak üstüne atmış bir başka insan figürü, bir tavşan figürü, bir balık figürü vs...
* * *
7 parça geometrik biçimlerdeki tahtayı, nasıl yan yana getirip birleştirmeli ki, albümdeki figürlerden her biri, aynen çıkabilsin ortaya?
Doğrusu hiç de kolay bir oyun değil!
Birbirini hiç mi hiç tutmayan politik tatavalara oranla, çok daha zor.
* * *
Ama daha da zor olanı, 10 yıl sonra Dünya'da ve Türkiye'de neler yaşanacağının yaşamsal "Tangram"ı...
* * *
Önceki sabah kapı çalındı.
Gelenler, çocuğum gibi sevdiğim vefalı insan Engin Aymete ile 9 yaşındaki oğlu Poyraz'dı.
Poyraz, bembeyaz giysileri, elindeki asası, başındaki şatafatlı sünnet şapkasıyla küçük bir prens gibiydi. Ertesi gün sünnet olacaktı.
* * *
Poyraz'ı, uluslararası bir turizm örgütlenmesinin hem yönlendiricisi, hem de uygulayıcısı olan annesi Verda Aymete'nin henüz karnındayken tanımıştık.
O tarihlerde bugünkü politikacılardan kimlerin nerelere çıkacağı, kimsenin hayalinden bile geçmiyordu.
Tabii Poyraz'ın, hangi tarihte ve hangi gün sünnet olacağı da...
* * *
"Tangram" bulmacalarıyla uğraşıp içinden çıkılamadığında; bulmacaları oluşturan figürler albümünün sonundaki "çözümler"e bakabiliyor ve bazen de elinle alnına vuruyordun:
- Ulan ne kafasızım, diye...
* * *
Geleceği hazırlayan "Puzzle"ların ise, ne çözüme sunulmuş somut figürleri vardı, ne de çözümleri.
Elinle:
- Ulan ne kafasızmışım, diye alna vurmak da; hiçbir işe yaramıyordu.
* * *
Geleceği hazırlayan bin bir değişik faktörün, sonunda nasıl biçimlenebileceğini -bir oranda- öngörebilmek ve öngörememek, yahut da öngörmek istememek...
* * *
2017 yılı, en beklenmedik sürprizleri acaba hangi ülkeler için hazırlıyor; Pakistan, Afganistan, iran, Irak için mi; yoksa ABD, AB ülkeleri, Kanada, Norveç, isviçre, Avustralya için mi?
Böyle bir soruya verilecek yanıtlar saklanıp, 10 yıl sonra ortaya çıkarıldığında; kim bilir ne eğlenceli bir matrakoloji filmi yansırdı TV ekranlarına.
* * *
Bu tür gündem dışı konularla, kahkaha atıp keyif çatmanın tekeli; Şakir Eczacıbaşı ile buluştuğumuzda, bizler gibi aynı kuşağın 50 yıllık dostlarına nasip olmaktaymış gibi görünüyor.
* * *
Perşembe günü Şakir'le buluştuğumuzda, "eski istanbul beyefendileriyle hanımefendileri" üstüne; sayısız anı, fıkra, mısralarla örülmüş ne değişik konçertolar çalınmadı ki aramızda...
* * *
Değişen teknolojilerle, akıl almaz bir hız kazanan "iletişim ve ulaşım" sonucu; eski kaliteli adacıklar da eriyip, sıradan birer uskumru sürüsüne dönüşüyordu.
Politik bir topoğrafyada, çağdaş bir demokrasi düzeni kurulamasa dahi; "demokratizasyon" diyebileceğimiz, kendiliğinden bir sıradanlaşma yaygınlaşıyor ve eski kalıplara uymayan yeni freskler beliriyordu ufuklarda.
* * *
Kozmos'un verileri ne kadar çok kullanılıyorsa; Kozmos da, o ölçüde kendi düzenini empoze ediyordu insanlığa...
Ve Kozmos'da ne politika vardı, ne kurnazlık, ne de demagoji...
* * *
Masa'nın üstünde "Tangram" bulmacaları; hayatın akışı içindeki 100 yıllık bir boyutta, kuşaklara nanik çeken bambaşka bir espriyi dalgalandırıyordu.
* * *
Fenerbahçe Spor Kulübü'nün, bulmacalı tahta oyuncaklar kutusundaki albümde; "Tangram nedir, nasıl oynanır" diye de bir açıklama vardı. Ola ki ilgilenenler bulunur diye, bazı bölümlerini aynen alalım.
* * *
"Tangram 7 parçadan meydana gelen bir bulmacadır. Tam olarak kim tarafından, hangi tarihte keşfedildiği bilinmemekle birlikte Çin'de icat edildiği kesindir. Bilinen en eski Tangram bulmaca kitabı 1813 yılına aittir. Ancak bu tarihten çok daha eski bir dönemde Çin'de kadın ve çocukların tangram oynadığı biliniyor.
...
Tangram bulmacaları 19. yüzyılda Avrupa ve Amerika'da büyük bir ilgiyle karşılandı. Ayrı dönemde Tangram hakkında birçok bulmaca kitabı yayımlandı. Tangram birçok matematiksel gelişmenin de yaşandığı bu dönemde bir eğlence aracı haline geldi."
* * *
21. yüzyılın tangramlarından ne kadarını, kimler çözebilecek ve kimler çözemeyecek?
Bütün bunların yanıtı, sünnet giysileri içinde küçük bir prense benzeyen Poyraz; kendi kuşağının 50 yıllık bir dostuyla sohbete de daldığında çıkacak ortaya...
Epey çapraşık da olsa, fena bir bulmaca da değil hani; okkanın altına gitmemek koşuluyla...