Nasıl tarif etsem seni,
şimdi 1.90 boyunda dev gibi bir adam düşünün. Bakışları sert, karşındakiyle arasına duvarlar ören, davranışlarıyla ve kelimeleriyle ürkütücü bir adam.
Sonra o adamı merak eden bir kız düşünün, ne kadar iri gölgesinden korksa da, merakla izlemeye devam eden, zamanla o zırhların demir yığınlarının altında, herkeslerden sır gibi koruduğu masumluğu keşfeden bir kız. Sonra o adama bir tutam şefkat ve kocaman bir yürek serpiştirin.
Sizin ilk algıladığınız, duygusuz ve kendine bir rol biçen bu devi, önceden ısıtılmış fırınınızda 45 dk yanakları pembeleşinceye kadar bekletin.
Ve ta daa karşınız da hayatınız boyunca yanında olmasını isteyeceğiniz bir dost, deli bir gitarist ve kuzucuğuna kıyamayan, hakkında ne düşünüyorsanız tam tersi bal gibi bir şey ortaya çıkacaktır.
